Esas No: 2017/203
Karar No: 2021/2411
Karar Tarihi: 21.05.2021
Danıştay 7. Daire 2017/203 Esas 2021/2411 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/203
Karar No : 2021/2411
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Petrokim Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 2011 yılı Aralık dönemine ilişkin özel tüketim vergisi borcunun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, amme alacağının takip ve tahsil yollarının asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun şekilde tamamlanıp tamamlanmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin davalı idarece dosyaya sunulmadığı, borcun kesinleştiği hususunun somut olarak ortaya konulamaması karşısında, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emrine ilişkin tebligatın, muhatabın adresinde bulunamamasından dolayı iade edilmesi üzerine ilanen tebliğ edilerek alacağın kesinleştiği, yapılan araştırmada borcu karşılayacak mal varlığının bulunmadığının anlaşıldığı, davacının kanuni temsilci olduğu döneme ait vergi borçlarından sorumlu olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X- KARŞI OY:
Temyiz başvurusu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrini iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği; 55. maddesinde ise, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, asıl borçlu şirket adına yapılan takip neticesi mal varlığı araştırması yapılarak menkul ve gayrimenkul mal varlığının olmadığı, amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmakla şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.