19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/34186 Karar No: 2020/1804 Karar Tarihi: 20.02.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34186 Esas 2020/1804 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın ambalajında bandrol bulunmayan 66 karton sigara ele geçirildiği ve kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurduğu gerekçesiyle 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edildiği ve hapis cezasına çarptırıldığı belirtiliyor. Ancak mahkemenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği, suçun işleniş şekli ve suça konu eşyanın miktarı bakımından alt hadden uzaklaşılacak bir husus bulunmadığına rağmen teşdiden hüküm kurulduğu, sanıklar hakkında hak yoksunluklarına hükmedilirken 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının sanıkların alt soyu haricindekiler yönünden uygulanmamasına yol açacak şekilde hüküm kurulduğu ve Kanuna aykırı olduğu, suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK'nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verildiği ve bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılarak sanık aleyhine sebep olmadığı yargılama giderine hükmedilmesi
19. Ceza Dairesi 2019/34186 E. , 2020/1804 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık ambalajında bandrol bulunmayan 66 karton sigara ele geçirilen uyuşmazlıkta suçun işleniş şekli ve suça konu eşyanın miktarı bakımından alt hadden uzaklaşılacak bir husus bulunmadığı gözetilmeksizin teşdiden hüküm kurulması, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken, anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının sanıkların alt soyu haricindekiler yönünden uygulanmamasına yol açacak şekilde hüküm kurulması ve 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 4-Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılarak sanık aleyhine sebep olmadığı yargılama giderine hükmedilmesi, Kabule göre de, Temel ceza üzerinden teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hüküm tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun’un 3/10. maddesindeki “Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun"un belirlenmesi zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.