Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9623 Esas 2020/1174 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9623
Karar No: 2020/1174
Karar Tarihi: 20.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9623 Esas 2020/1174 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı kooperatifin ortak gider aidatı ve faizleri için yaptığı takip işlemlerinde, davalı üyenin haksız yere itiraz ettiği iddiasıyla açılan davanın kısmen kabul edilmesine karar verilmiştir. Mahkeme, davalının istifasını noter aracılığıyla bildirdiğini ve istifanın kabul edilmesi gerektiğini ancak davalının ortak giderlere katlanmakla yükümlü olduğunu belirtmiştir. Ancak mahkeme, davalının tasfiye masraflarına katılması gerektiğini ve tazminatın kötüniyetinin gerekçelendirilmeden verilmesinin yanlış olduğunu ifade etmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 13. maddesi, ortağın anasözleşmeye uygun olarak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceğini ifade etmektedir. Ayrıca, 81/2 maddesi ise tasfiye haline girmiş kooperatiflerde ortağın konutunun geri alınamayacağını ancak tasfiye masraflarına katılması gerektiğini belirtmektedir.
23. Hukuk Dairesi         2016/9623 E.  ,  2020/1174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, kooperatif ortağı olan davalı hakkında ödemekle yükümlü bulunduğu ortak gider aidatı ve faizleri için takip başlattıklarını, davalı hakkında başlatılan takipte mevcut kalemlerin davalının üyeliği süresince işlemiş alacaklar olduğunu, takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kötü niyetli olduğunu, 14/05/2012 tarihli noter ihtarnamesi aracılığı ile istifasını kooparatife gönderdiğini, takip konusu kalemlerin kendi üyeliği süresinde oluşmadığını, kooperatifin üyeler arasında ayrımcılık yaptığını savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının 02.05.2012 tarihinde noter kanalı ile kooperatife istifa iradesini bildirdiği, ihbarnamenin kooperatife 10.05.2012 tarihinde ulaştığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 13. maddesinde ortağın anasözleşmeye uygun olarak ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği, bu itibarla davalının 10.05.2012 tarihi itibari ile istifasının kabulünün gerektiği, davalının bu tarihten sonraki aidatlardan sorumlu olmadığı ancak ortak giderlere katlanmakla yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 81/2 maddesi uyarınca tasfiye haline girmiş kooperatiflerde çıkma veya çıkarılma halinde ortağın konutu geri alınamaz ancak bu kişilerin tasfiye masraflarına katlanması gerekir. Davalının kooperatif bağımsız bölümünü aldıktan sonra istifa ettiği sabittir. 31.03.2013 tarihli genel kurulda tasfiye payı olarak nitelendirelebilecek bir ödeme kararı alınmıştır. Davalının bu masrafa katılması kanun hükmü gereğidir. Bu gerekçe ile davalının ödemesi gereken miktarın belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; davacının kötüniyetli olduğu gerekçelendirilmeden kötüniyet tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.