13. Hukuk Dairesi 2015/35311 E. , 2018/2095 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davalı banka ile tüketici kredisi sözleşmesi imzalandığını, kullanılan kredi için ipotek verildiğini, davalı banka tarafından ... 12.İcra Müdürlüğü"nün 2010/8911 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe başlatıldığını, ayrıca ... 12.İcra Müdürlüğünün 2010/8913 Esas, yenileme ile 2012/475 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, tüketici kanununa göre tüketici kredilerindeki kefaletin adi kefalet sayılmasına rağmen asıl borçlu hakkında aciz vesikası alınmadan kefil ... hakkında takibe geçildiğini, davalının yasanın emredici hükümlerine aykırı davranarak ipotekle garanti altına alınan alacak için ilamsız takip yoluyla icra takibi yaptığını ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine dilemiştir
Mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile ... 12.İcra Müdürlüğü"nün 2010/8913 sayılı takibin iptaline, davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile takip ve uyuşmazlık konusu krediden dolayı icra takip tarihi itibariyle 9.918,66 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Kredi sözleşmesinin kefili ve asıl borçlusu tarafından açılan elde ki davada davacılar, davalı yanca haklarında hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hem de ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak asıl borçlu hakkında aciz vesikası alınmadan kefil hakkında takip başlatılarak alacağın tahsili cihetine gidilemeyeceği, yine kredi ipotekle temin edilmiş olduğundan asıl borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapılamacağını ileri sürerek, takibin iptaline karar verilmesini istemişler. Mahkemece, ... yönünden davanın kısmen kabulü ile ... 12.İcra Müdürlüğü"nün 2010/8913 sayılı takibin iptaline, davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile takip ve uyuşmazlık konusu krediden dolayı icra takip tarihi itibariyle 9.918,66 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de dosyanın incelenmesinde davacılar hakkında iki ayrı takip başlatılmış olup davacılar dava dilekçelerinde takibin iptaline demekle yetinmiş, açıkça hangi takibin iptalini istediklerini belirtmemişlerdir. Yine dosya içerisinde bulunan davanın dayanağını oluşturan icra dosyalarının incelenmesinde takip dayanağı olarak ipotekli taşınmazın bilgilerine yer verilmekle yetinilmiş olup hangi kredi sözleşmesinin takibe dayanak teşkil ettiği belirtilmemiştir. Zira davacılar ve davalı arasında imzalanan birden fazla kredi sözleşmesi olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyle olunca, mahkemece, öncelikle hakimin aydınlatma ödevi çerçevesinde davacıların talep sonucu ve davalının takip konusu alacağının hangi krediden kaynaklandığı HMK"nun 31. maddesi uyarınca açıklığa kavuşturulmalıdır. Mahkemece, HMK"un 31. maddesi gereğince davacıların talep sonucu ve takip dayanağı kredi sözleşmesi tespit edildikten sonra bilirkişiden Yargıtay taraf ve mahkeme denetimine uygun rapor alınarak hasıl olucak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 846,95 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.