Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 1999/1909
Karar No: 2002/3361
Karar Tarihi: 24.09.2002

Danıştay 5. Daire 1999/1909 Esas 2002/3361 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sigortalı hizmetlerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesine ilişkin yapılan intibak işleminin geri alınmasının kanuna aykırı olduğunu iddia ederek dava açmıştır. İdare Mahkemesi, söz konusu işlemin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle iptaline karar vermiş, davalı idare ise kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemiştir. Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 26.9.1952 tarihli içtihadı birleştirme kararına göre, idarece kanunsuz bir terfi işlemi geri alınamayacağı belirtilmiştir. Olayda, davacı memur kadrosuna atandıktan sonra yapılan intibak işlemi, 4,5 yıl gibi bir süre sonra geri alınmıştır. Bu durumda, idari istikrar ilkesiyle çatıştığı görüşüyle İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Kanunlar: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (49. maddesi), 241 sayılı Kamu Harcama Kanunu

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/1909
Karar No: 2002/3361

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49. maddesi uyarınca bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davacının, sigortalı hizmetlerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesine ilişkin 11.4.1994 günlü intibak işleminin açıkca kanuna aykırı olması nedeniyle davalı idarece dava konusu işlemle geri alınmasında 26.9.1952 günlü, E:1952/15, K:1952/244 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararında belirtilen ilkeler ışığında idari istikrar süresinin geçtiğinden söz edilemeyeceğinden aksi yönde verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
… Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde memur olan davacı, intibakının kazanılmış hak aylığı yönünden 11/3, emekli keseneğine esas aylık yönünden 9/3 olarak düzeltilmesine ilişkin 21.8.1998 günlü, 11186 sayılı işlemin iptali istemiyle bu davayı açmıştır. … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; idari istikrarı korumaya yönelik ilkeler içeren Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 26.9.1952 günlü, K:1952/244 sayılı içtihadı birleştirme kurulu kararı karşısında, intibakının yapıldığı 11.4.1994 tarihinden itibaren kanuna uygun çeşitli yükselmeler yapan davacının intibakının geri alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve parasal ve özlük haklarının ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, davacının sigortalı hizmetlerinin kazanılmış hak aylığı yönünden sehven değerlendirilmesi sonucunda emsalini aştığını, intibakının yeniden yapılarak terfilerinin düzenli bir şekilde gerçekleştirildiğini, tesis edilen işlemin mevzuata uygun olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulunun 26.9.1952 günlü, E:1952/15, K:1952/244 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile kanunsuz bir terfi işleminden sonra aynı memur hakkında kanuna uygun müteaddid terfiler cereyan ettiği takdirde idare tarafından kanunsuz terfiin artık geri alınmasına tecviz edilemeyeceğine karar verilmiştir.
Olayda, davacının 12.1.1987-12.10.1992 tarihleri arasında … San. ve Tic. A.Ş.'nde sigortalı olarak çalıştığı, 3.11.1983-3.5.1985 tarihleri arasında askerlik görevini yaptıktan sonra lise mezunu memur olarak 1.4.1993 tarihinde …-… İlçesi … Belediye Başkanlığında göreve başladığı bir yıllık süreyi doldurarak asaletinin tasdik olması üzerine 11.4.1994 tarihinde yapılan intibak işlemi ile 11. derecenin 5. kademesine getirildiği, 6.1.1995 tarihinde 11. derecenin 6. kademesine, 14.12.1995 tarihinde ise 10. derecenin 4. kademesine ve 27.2.1997 tarihinde olumlu sicilden bir kademe ve bir üst derece yükseltmesinden yararlandırılarak 8. dereceli kadroda 8/3 kademesine getirildiği, 12.9.1997 günlü işlemle … Gençlik ve Spor İl Başkanlığı emrine 6. dereceli kadroda 8. derecenin 3. kademesinde atandığı, Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce; davacının devren alınan sicil dosyasının incelenmesi sonucunda 241 sayılı KHK.'de belirtilen şartlara uymadığı halde sigortalı hizmetlerinin kazanılmış hak aylığı yönünden değerlendirildiğinin tesbiti üzerine, asaletinin tasdik edildiği 11.4.1994 tarihi itibariyle yeniden yapılan intibak sonucunda 21.8.1998 günlü, 11186 sayılı işlemle kazanılmış hak aylığının 11. derecenin 3. kademesi, emekli keseneğine esas aylığının ise 9. derecenin 3. kademesi olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince temyize konu kararda dayanılan 26.9.1952 günlü, K:1952/244 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ise; kanunsuz yapılan bir terfiin memur lehine müktesep bir hak doğurmayacağı aşikar olmakla beraber bu işlemin bir çok subjektif tesir ve neticeler doğurduğu, idarece kanunsuz bir terfi işleminin her zaman geri alınabileceğini kabul etmenin "istikrar ilkesiyle" bağdaştırılamayacağı, memur hakkında kanuna uygun müteaddid terfiler cereyan ettiği takdirde idare tarafından kanunsuz terfiin geri alınmasının tecviz edilmeyeceği açıklanmış; "istikrar ilkesi" bu kararın ışığı altında olayların nitelik ve özellikleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle idari yargıda uygulanagelmiştir.
Anılan içtihadı birleştirme kararında sözü edilen "müteaddid terfiiler" ibaresinden en az iki derece terfiin yapılmış olmasının anlaşılması gerektiği, bunun da altı yıllık bir süreye karşılık geldiği Dairimizin konuya ilişkin çeşitli kararlarında vurgulanmıştır.
Bu durumda, 241 sayılı KHK uyarınca davacının sigortalı hizmetlerinin kazanılmış hak aylığı yönünden değerlendirilmesi açık hata sonucu olmayıp, anılan hükmün yanlış yorumlanmasından kaynaklanmakta ve bu nedenle işlemi açık hataya dayalı olarak süre kaydı olmaksızın geri alınması mümkün bulunmamakta ise de; davacının memur kadrosuna atanması üzerine yapılan intibak işlemi 11.4.1994 tarihli olup, bu tarihten itibaren 4,5 yıl geçtikten sonra 20.8.1998 günlü onayla bu işlemin geri alınmasının istikrar ilkesiyle çatıştığını kabul etmek olanaklı değildir.
Bu itibarla, dava konusu uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm kurulması gerekmekte olup, İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 24.9.2002 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) AZLIK OYU:
Dava konusu olayda, davacının sigortalı geçen hizmetlerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesinin mevzuata aykırı olması nedeniyle davacı lehine kazanılmış hak yarattığından sözedilemeyeceği açık olmakla beraber intibak işlemi üzerinden 4,5 yıl gibi bir süre geçtikten sonra 20.8.1998 günlü onayla bu işlemin geri alınmasını idari istikrar ilkesiyle bağdaştırmaya olanak bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki karara katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi