9. Hukuk Dairesi 2013/5629 E. , 2013/10131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı ... hakkında açtığı davada, 02.04.2007 tarihinden iş akdinin haksız olarak fesih edildiği 04.12.2008 tarihine kadar aralıksız olarak ve haftanın 6 günü 08:00- 22:00 saatleri arasında çalıştığını, resmi tatillerde de aynı şekilde çalıştığını, en son aylık ücretinin net 650,00 TL olduğunu ileri sürerek, resmi tatil ve fazla mesai alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı işçi, bu defa işyerinde şirket müdürü olarak bildiği ... adlı kişinin şubeyi acente unvanıyla devraldığını belirterek aynı taleplerle ... hakkında dava açmıştır.
Mahkemece her iki dava birleştirilerek yargılama yapılmıştır.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, ... davacı ile davalı arasında hukuki münasebet bulunmadığını, davacı işçinin davalı şirketin acentesi konumunda ..."ın işçisi olduğunu belirterek davalı şirket yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... yasal hakların ödendiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde belirttiği tarihler arasında bir yıl sekiz ay süreyle davalı ... şirketinin acentesi olan diğer davalı ...’a ait işyerinde çalıştığı, fazla mesaide bulunduğunun ve genel tatillerde çalıştığının tanık beyanları ile ispatlandığı gerekçesiyle fazla mesai ve genel tatil alacağı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her iki davalı müştereken müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı yasal süresi içinde davalılardan ... Servisi AŞ temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında temel uyuşmazlık davalılar arasındaki ilişkinin ortaya konulması, husumet ve işçilik alacaklarından davalıların sorumluluklarının saptanması noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece davalılar arasında acentelik ilişkisinin olduğu gerekçede açıklanmış ve davaya konu işçilik alacaklarından her iki davalının birlikte sorumluluğuna dair karar verilmiştir. Ancak birlikte sorumluluğun hukuki dayanağı kararın gerekçesinde açıklanmamıştır.
Dosyaya temyiz aşamasında getirtilen vekalet sözleşmesi başlıklı belge 31.08.2010 tarihli olup, davacının iş sözleşmesinin feshinden sonrasına aittir. Bu itibarla belirtilen sözleşmeye göre değerlendirme yapılması mümkün olamamıştır. Ancak sözleşme içeriğinden davalılar arasında 01.10.2007 tarihli başka bir vekalet sözleşmesinin daha yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içinde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet dökümü belgesine göre davacı işçi iddia ettiği işe giriş tarihi olan 02.04.2007 tarihinden 30.09.2007 tarihine kadar 1031586 sigorta sicil nolu işyerinde, 01.10.2007 tarihinde 1081908 sicil nolu işyerinde çalışmıştır. İlk işyerinin davalılardan ... Kargo Anonim şirketine ait olduğu ve davalılar arasında 01.10.2007 tarihinde yapıldığı anlaşılan sözleşme kapsamında davacı işçinin davalılardan ... yanında çalıştığı izlenimi edinilmektedir.
Davaya konu işçilik alacaklarının hesabında her iki işveren dönemindeki çalışmalarının bir bütün değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyetinin açıklığa kavuşturulması gerekir.
Mahkemece davalılar arasında 01.10.2007 tarihinde yapıldığı anlaşılan vekalet sözleşmesi getirtilmeli ve hükümleri değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Davalılar arasında kurulan ilişkinin, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren alt işveren ilişkisi, aynı Kanun’un 6. maddesinde sözü edilen işyerinin bir bölümünün devri mahiyetinde olup olmadığı belirlenmelidir.
Davalılardan ...’ın asıl işverenden alınan bir iş kapsamında alt işveren konumunda olduğunun belirlenmesi halinde, verilen işin asıl iş veya yardımcı iş niteliğinde olup olmadığı ve aradaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı da ayrıca değerlendirilmelidir.
Geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı halinde, davaya konu fazla çalışma ile genel tatil alacaklarından her iki işveren birlikte sorumlu tutulmalıdır. Aradaki ilişkinin muvazaaya dayandığı belirlendiği taktirde davalı ... Anonim şirketinin tek başına sorumluluğuna gidilmesi gerekirse de, mahkeme kararına karşı davalı gerçek şahıs temyiz yoluna başvurmadığından davacı yararına oluşan usulü kazanılmış hak ilkesi gereği şimdiki gibi davalıların birlikte sorumluluğuna dair hüküm kurulmalıdır.
İşyerinin daha önce davalılardan Yurtiçi Kargo Anonim şirketinin bir şubesi iken diğer davalıya işletilmek üzere devredildiği ve devrin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işyerinin bir bölümünün devri olarak değerlendirildiği taktirde ise davaya konu işçilik alacaklarından sorumluluk anılan maddede belirtilen işyeri devri kurallarına göre paylaştırılmalıdır. Bu ihtimalde devralan işveren fazla çalışma ile genel tatil alacaklarının tamamından sorumlu tutulmalı, devreden işveren ise devir tarihinde doğmuş alacaklar bakımından devralan işverenle birlikte müşterek müteselsil olarak sorumlu olmalıdır.
Mahkemece davalılar arasında yapılan ve istek konusu dönemi ilgilendiren sözleşme ve varsa ekleri getirtilmeksizin, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyeti ortaya konulmadan sorumluluk yönünde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.