Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3958
Karar No: 2019/3601
Karar Tarihi: 18.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3958 Esas 2019/3601 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/3958 E.  ,  2019/3601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 7 ada 215 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek davalılara ait aynı yer 214 ve 218 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde uygun bir bedel karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep etmiş; 12.11.2014 tarihli dilekçesi ile de aynı yer 150, 195, 208, 209, 210, 211, 212 ve 213 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin davaya dahil edilmesini istemiştir.
    Davalılar, kendi taşınmazlarından geçit verilmesini istemediklerini; davalı ... vekili de su arkı üzerinde geçit kurulmasının mümkün olmadığını, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın bir kısım davalılar yönünden reddine; davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden kabulü ile davacıya ait 215 No"lu parsel lehine, 10.10.2014 tarihli fen bilirkişisi ek raporu ve ekli krokisinde (W), (X), (F) ve (G) harfleriyle gösterilen ve davalılara ait 214, 22, 150 ve 195 No"lu parseller üzerinde toplam 735,12 m2"lik yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir.
    Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gereğince, davacıya ulaşım sağlayacak geçitin herhangi bir engelle karşılaşmadan genel kadastro yoluna ulaşması gerekir.
    Ayrıca, kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; her ne kadar mahkemece, geçit tesis edilen güzergah üzerinde su arkı bulunduğu, ancak bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere su arkının bu özelliğini kaybettiği ve zeminde yol olarak kullanıldığından üzerinden geçişin mümkün olduğu, ziraat bilirkişi ek raporunda da kesilmesi gereken ağaçların bedelinin geçit bedeline eklenmiş ise de taşınmazların zaten zeytinlik olarak değerlendirilmiş olup ağaç bedelinin ayrıca hesaplamaya dahil edilmesine yer olmadığı, belirlenen bu alternatifin geçit tesisi için en uygun güzergah olduğu gerekçesi ile 10.10.2014 tarihli fen bilirkişisi ek raporunda belirlenen 5. alternatif güzergah üzerinde geçit tesisine karar verilmiş ise de, bu güzergah üzerinde kesilmesi gereken 31 adet zeytin ağacının bulunduğu ve kesintisizlik ilkesi uyarınca su arkı üzerinde geçit kurulamayacağı gözönüne alındığında, bu alternatifin geçit tesisi için en uygun güzergah olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, 06.06.2014 tarihli fen bilirkişisi kök raporunda 4 alternatif güzergah belirlenmiş olup davacıya ait taşınmaz lehine geçit kurulabilecek en uygun güzergahın, 1 No"lu alternatif olarak 214 parsel ile 218 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde (A) ve (B) harfleriyle gösterilen toplam 544,54 m2"lik kısım olduğu bildirilmiş; 13.06.2014 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda da aynı görüş benimsenmiştir.
    Bu durumda mahkemece, 06.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde 1 No"lu alternatif olarak gösterilen güzergahın geçit tesisi için en uygun güzergah olduğu bildirildiğinden, bu güzergahtan geçit verilip verilemeyeceğinin, bilirkişilerce belirlenen diğer alternatif güzergahlar da birlikte değerlendirilip araştırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, kesintisizlik ilkesine aykırı olarak su arkı üzerinde ve güzergah üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının kesilmesine sebebiyet verecek şekilde geçit tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi