22. Hukuk Dairesi 2014/13797 E. , 2015/24540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının ihale alan yüklenici firmanın elemanı olduğunu, davalının müvekkili idareyi icraya verdiğini, ödeme emrinin tebliğ edilememesi sebebiyle zuhulen itiraz edilemediğini, davacının açtığı alacak davasında verilen kararın araştırmaya yönelik bozulduğunu, sonrasında müvekkili idarenin de sorumlu olacağı şekilde ıslahla arttırılan miktarlarda hüküm altına alındığını, bu kararın bozmadan sonra ıslah olamayacağı gerekçesi ile bozulduğunu, mahkemece taleple bağlı kalarak verdiği kararın onandığını, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, alacaklardan yüklenici firmanın sorumlu olması gerektiğini, davacı idarenin borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, takip dosyasında belirtilen alacakların İş Mahkemesi dosyasında bilirkişi raporundaki hesaplanan alacaklar olduğunu, davalı bakanlığın ücret alacağından sorumlu olduğunu, icra takibine konu alacak bakanlık yönünden ücret alacağı olduğunu, husumet itirazının yerinde olmadığını, davacının takip dosyasına itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu dosyada zamanaşımı definin ileri sürülmediğini, menfi tespit davasında zamanaşımı itirazında bulunmasının kanuna aykırı olduğunu, alacak davasında zamanaşımına ilişkin bir bozmanın bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibinde zamanaşımı definde bulunmayan tarafın menfi tespit davasında zamanaşımı defi talebinde bulunması durumunda bu talebin dikkate alınıp alınmayacağı hususudur.
Dosya içeriğinden; davalı işçinin .... İcra Müdürlüğü 2012/1910 sayılı takip dosyasında dava dışı şirket ile davacı bakanlık aleyhine işçilik alacakları bakımından takip talebinde bulunduğu, ödeme emrinin bakanlığa tebliğ edildiği ve süresinde icra takibine itiraz etmediklerinden takibin bakanlık bakımından kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı bakanlık alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek söz konusu davayı açmıştır. Mahkemece davacı bakanlığın zamanaşımı hukuki gerekçesine dayanabileceği ve takibe konu ücret alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davacı bakanlığın borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Zamanaşımı bir hakkın varlığını ortadan kaldıran bir olgu olmayıp ancak istenebilirliğine engel oluşturur. Bu bakımdan ancak süresinde ileri sürülmesi durumunda mahkemece göz önünde tutulabilir.
Dava konusu borç davalının ücret alacağına yöneliktir. Davalı, söz konusu ücret alacağına ilişkin olarak davacı aleyhinde icra takibi başlatmış, ödeme emri davacıya tebliğ olunmuş, itiraz edilmeyerek takip kesinleşmiştir. Davacı, aleyhinde yapılan ilamsız icra takibine karşı zamanaşımı definde bulunmadığından, takip kesinleşmiştir. Bundan sonra salt zamanaşımı define dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunulamaz. Hal böyle olunca mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne ilişkin karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.