
Esas No: 2016/17063
Karar No: 2017/8334
Karar Tarihi: 15.03.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/17063 Esas 2017/8334 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur.
Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu ... ili ... ilçesi ... mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazla, aynı kamulaştırma kapsamında kalan taşınmazlar için Dairemiz denetiminden geçen dava dosyalarında metrekare birim fiyatının 150,00-TL civarında olduğu gözetildiğinde dava konusu taşınmazı daha değersiz kabul eden bilirkişi raporu inandırıcı ve yeterli görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Bozma ilamı öncesi mahkemece verilen ilk kararda, kamulaştırılan kısımdan arta kalan A harfi ile gösterilen 245,42 m2 ile C harfi ile gösterilen 650,62 m2 lik kısımlar olmak üzere toplam 896,04 m2 lik kısımda % 35 değer azalışı verildiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği halde, bozma ilamı sonrası, yalnızca, arta kalan ve A harfi ile gösterilen kısımda % 10 değer azalışı hesaplayan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak eksik bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.