9. Hukuk Dairesi 2011/45247 E. , 2013/10098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK ( İŞ ) MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davalı avukatı tarafından duruşmalı talep edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir. Davalı işveren feshin haklı nedene dayandığını belirterek kıdem tazminatının reddini savunmuş, diğer isteklere de hak kazanılamadığını belirtmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bozma dışı kalan kıdem tazminatı ile yıllık izin yönünden kararın kesinleştiğinden söz edilerek bu yönlerden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş, fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil alacakları bakımından bozma sonrası alınan rapora göre karar verilmiştir.
Kararı her iki taraf vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Dosyada sorun, bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup kurulmayacağıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMUK.nun 388 vd. HMK.nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.
Mahkemece kıdem ve izin yönünden bozma öncesi verilen kararın kesinleştiğinden söz edilerek karar verilmemiş oluşu hatalıdır. Davaya konu isteklerin tamamı için hüküm kurulmalı, yargılama giderleri, harç ve avukatlık ücreti buna göre belirlenmelidir.
3- Fazla çalışma ücreti bozma öncesi bilirkişi raporuna göre haftada 21 saat olarak hesaplanmış ve mahkemece taktiri indirime gidilerek isteğin kabulüne karar verilmiştir. Davalının temyizi üzerine Dairemizce verilen bozma kararında, geçmiş dönem ücretleri belirlenerek fazla çalışma ile hafta tatili ve bayram genel tatili ücretlerinin buna göre hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Fazla çalışma süresi yönünden bozma nedeni bulunmamaktadır. Mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporunda bu defa ilk dönem için haftada 21 saat olarak fazla çalışma hesabı yapıldığı halde sonraya ait dönemler için haftada 12 saatten fazla çalışma ücreti hesabı yapılmıştır. Mahkemece bozma sonrası alınan ek rapora göre karar verilmişse de davacı yararına usulü müktesep hak kuralı ihlal edilmiştir. Davacının haftada 21 saat fazla çalışma ücreti hesaplanarak indirim yapılmak suretiyle bir karar verilmelidir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.