19. Hukuk Dairesi 2017/1107 E. , 2018/5570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı şirket yetkilisi ... ile davalı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı şirket yetkilisi ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirketin davalı şirkete 02.11.2012 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli ve 05.12.2012 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli iki adet çeki keşide edip verdiğini, bu iki adet çekin borca karşılık verilmediğini, emanet olarak davalı şirket tarafından alındığını, davalı şirket ortaklarından ..."ın çek fotokopileri üzerine el yazısı ile yazıp imzaladığı beyanı ile de bu durumun sabit olduğunu, ancak söz konusu çeklerin davalı şirket tarafından emaneten alınmasına rağmen müvekkiline iade edilmediğini, bu çeklerden dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çekin bir ödeme vasıtası olduğunu, kural olarak mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulünün gerektiğini, davacı şirket tarafından verilen iki adet çekin alınan akaryakıta karşılık olarak ödeme amacıyla verildiğini, davacı tarafın çeklerin başka bir amaç ile verildiği hususunda iddiada bulunuyor ise bunu ispat etmek zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davaya konu olan olayda iki adet çekin davacı tarafça keşide edilerek davalı şirket ortağı ve aynı zamanda yetkilisi olan şahsa verildiği, bu kişinin ise bu çekleri alırken çekler üzerine "yukarıda yazılı çekleri emaneten aldım" şeklinde yazı yazmak suretiyle aldığı taraflar arasında ihtilaflı olmadığı, mahkememizce isticvap edilerek dinlenen ve çekler üzerine bu yazıyı yazan şirket ortağı ve yetkilisi ..., bu ibareyi çekleri kendi şirketine vermek üzere emaneten aldığını kastederek yazdığı , buradaki emaneten ibaresinin bu anlama geldiğini iddia ettiği ancak bu beyana mahkemece itibar edilmediği, zira söz konusu kişinin zaten davalı lehtar şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, bu itibarla böyle bir çeki kabul yetkisi zaten bulunduğu ,diğer taraftan bu yetkisi nedeniyle şirket tüzel kişiliğinin organı olduğu ve şirketin bu organlarından da bağımsız başka bir kişiliği bulunmadığı, iş ve işlemlerini yapacak ve bir ödeme aracı olan çeki kabul edecek başka bir organı da bulunmadığı, hatır çeki olarak verildiği yönündeki davacı iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mahkemece karar tesis edildikten sonra davacının talebi üzerine ek karar verilerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve teminatın iadesine karar verilmesi usul açısından doğru değil ise de davanın esastan kabul edilmiş olması ve hükmün Dairemizce onanması nedeniyle bu yanlışlığın sonuca etkili olmayacağına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.