Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10619
Karar No: 2019/3594
Karar Tarihi: 18.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10619 Esas 2019/3594 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/10619 E.  ,  2019/3594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 27.12.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 423 ada 26 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek davalılara ait aynı yer 21, 22, 23, 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde uygun bir bedel karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep etmiş; alınan bilirkişi raporları sonrası aynı yer 6 ve 27 parsel sayılı taşınmaz malikleri ile bu iki parsel arasında bulunan ark nedeniyle Hazineye izafeten Mal Müdürlüğünün davaya dahil edilmesini istemiştir.
    Davalılar, kendi taşınmazlarından geçit verilmesini istemediklerini; davalı Hazine vekili ise, dere yatağından yol geçmesinin mümkün olmadığını, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın bir kısım davalılar yönünden reddine; davalılar ..., ... ve Hazine yönünden kabulü ile davacıya ait 26 No"lu parsel lehine, 07.10.2015 tarihli fen bilirkişileri raporu ve ekli krokisinde 1. alternatif olarak A, B ve C harfleriyle gösterilen davalılara ait 6 ve 27 No"lu parseller ile bu parseller arasında bulunan ark üzerinde toplam 173,85 m2"lik yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gereğince davacıya ulaşım sağlayacak geçitin herhangi bir engelle karşılaşmadan genel kadastro yoluna ulaşması gerekir.
    Ayrıca, kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; her ne kadar mahkemece, 19.10.2015 tarihli inşaat bilirkişi raporu doğrultusunda üzerinde geçit kurulacak arkın bozulmaması için üstüne betonarme kapak yapılması, arkın kesitinin daraltılmaması, suyun debisinin azalmasına sebebiyet verilmemesi, ahşap ve beton direğe zarar verilmemesi kaydıyla davacıya ait 26 No"lu parsel lehine davalılara ait 6 ve 27 No"lu parseller ile davalı ... ait ark üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiş ise de, bahsi geçen ark üzerinde köprü kurulmaksızın ve kadastro paftasında ark ile yol olarak gösterilen kısımlar üzerinde geçit kurulması doğru olmadığı gibi yazılı olduğu üzere infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması da doğru değildir. Zira geçit davalarındaki amaç, yol ihtiyacı içinde bulunan bir taşınmazın, kesintisiz olarak genel yola ulaşımını sağlamaktır. Bu şekilde kurulan geçitle kesintisizlik ilkesi de ihlal edilmiş olur.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle davacıya ait 26 No"lu parsel ile komşu parsellerin tüm yönlerden kadastral yollarla bağlantısını gösterir şekilde geniş pafta örneğinin ilgili kadastro müdürlüğünden getirtilmesi; daha sonra geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi de göz önüne alınarak, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılmak suretiyle davacıya ait taşınmazdan genel yola kadar kesintisiz bağlantı sağlanacak şekilde başkaca alternatifler belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi