8. Hukuk Dairesi 2015/3689 E. , 2017/4926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, vekil edeninin annesi ..."nin davaya konu 765 parselin ortaklarından olduğunu, ... ve kardeşlerinin babalarından kalan taşınmazları aralarında rızaen pay ettiklerini ve 765 sayılı parselin ..."ye isabet ettiğini, ..."nin de bu taşınmazı vekil edenine ev yapması için verdiğini, taşınmaz üzerinde bulunan ev, eklentileri ve çevre muhafazasının vekil edeni tarafından yapıldığını, ağaçların da vekil edeni tarafından yetiştirildiğini açıklayarak, arsa üzerindeki yapının değerinin davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... ön inceleme duruşmasında, evin davacı tarafından yapıldığını, ağaçların davacı tarafından dikildiğini beyan etmiş, davalılardan ..., ... ve ... 25.06.2014 tarihli duruşmada, davacının kimseden izin almadan dava konusu taşınmaz üzerine ev yaptığını beyan etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacının, annesi ..."nin hissedar olduğu ... İli, Merkez İlçesi, ...Mevkii 765 parsel sayılı taşınmaz üzerine ev ve müştemilatını yaptığı, davacının taşınmaz üzerinde herhangi bir ayni ve şahsi hakkının bulunmadığı …. gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi uyarınca hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlıdır. H.M...."nun 33. maddesine göre ise, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bu ilkeler ışığında, dava dilekçesi içeriğindeki anlatımdan ve talep sonucundan uyuşmazlığın, davalıların mirasbırakanı adına kayıtlı taşınmaza yapılan bina ve eklentileri ile dikilen ağaç bedellerinin davalılardan tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın T.M...."nun 994 ve 995.maddelerine göre tartışılıp değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre alacak talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.