Irz ve namusa tasaddide bulunma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/6356 Esas 2020/3177 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6356
Karar No: 2020/3177
Karar Tarihi: 07.07.2020

Irz ve namusa tasaddide bulunma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/6356 Esas 2020/3177 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Olay tarihinde 15-18 yaşları arasında olan bir çocuğun ırz ve namusa tasaddüf suculundan mahkumiyeti hakkında yapılan temyiz incelemesinde, suçun zamanaşımı süresi yönünden lehe sayılması sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih itibariyle suçun zamanaşım süresi geçtiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Kararda, 765 sayılı TCK'nın 415/2. maddesi ırz ve namusa tasaddüf suçunun tanımına değinilmiş ve suçun yargılama zamanaşımı hakkında TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri açıklanmıştır. Ayrıca, hükmün bozulmasının ardından geçen süreyi de içeren suçun zamanaşım süresi hesaplanırken, 21.09.2006 tarihli ilk mahkumiyet hükmü ve 12.11.2010 tarihli geri bırakma kararı da dikkate alınmıştır. Kararda aynı zamanda, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleriyle, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gözetilerek hükmün bozulduğu ve suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düştüğü belirtilmiştir.

14. Ceza Dairesi 2019/6356 E. , 2020/3177 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Irz ve namusa tasaddide bulunma
HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Oluşa uygun kabule göre, olay tarihinde on beş-on sekiz yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eyleminin zamanaşımı süresi yönünden lehe sayılıp 765 sayılı TCK’nın 415/2. maddesinde düzenlenen ırz ve namusa tasaddide bulunma suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4,104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve zamanaşımını kesen 21.09.2006 günlü ilk mahkumiyet hükmü ile bu kararın temyiz incelemesinde bozulmasının ardından müsnet suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararın kesinleştiği 12.11.2010 ile denetim süresi içerisinde kasıtlı ikinci suçun işlendiği 09.02.2011 arasında duran süre de nazara alındığında ihbar üzerine mahkemece hükmün açıklandığı 12.11.2015 tarihi arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 07.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.