MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dilekçesinde özetle, 27/06/2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısı çağrı kağıdının 15/06/2014 tarihinde, toplantı tarihinden 12 gün önce bildirildiği, gerçekte toplantının yapılmadığını, toplantı tutanağının sırf kendisinin icraya verilmesi için düzenlendiğini, apartman mantolamasının 2 yıl önce yapıldığını, toplantıda alınan mantolama kararı ve toplantının yoklukla batıl olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 27/06/2014 tarihli toplantıya kat maliklerinden 26"sının doğrudan katıldığı, yarıdan bir fazlası olan çoğunluğun ilgili toplantıda sağlandığı, davacıya toplantı gün ve gündeminin 15/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının toplantıdan haberdar olduğu ancak toplantıya katılmadığı, bu durumda 27/06/2014 tarihli genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların iptalini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kat malikleri kurulu kararlarının iptali istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesinde kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan, ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine, iptal davası açabilir. Davacı, 27/06/2014 tarihli kat malikleri toplantısından haberdar olmasına rağmen toplantıya katılmadığı, davayı 10.11.2014 tarihinde açtığı, yasal 1 aylık süresi içinde de davayı açmadığı, toplantının yokluk ya da butlanla da sakat olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.