MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. sıfıtayla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili; davacı şirketin davalıya taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince "güvenlik hizmeti" verdiğini, müvekkilinin 5510 Sayılı Kanun"un 81. maddesine 5763/24 no.lu Kanun ile eklenen 01.10.2008 yürürlük tarihli hükmünden yararlanma hakkının bulunduğunu, yüzde beş oranındaki devlet katkısından yararlanabilecekler kapsamında olduğunu, müvekkiline yapılan devlet katkısının idare tarafından hukuka aykırı şekilde hak edişten kesilmek suretiyle geri alındığını, %5"lik hazine yardımının iadesi için talepte bulunulduğunu, bu talebin idare tarafından reddedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hak edişlerinden kesilen toplam 10.917,57 TL.nin kesinti tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte iade edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile 10.917,57 TL.nin 06.06.2011’den itibaren yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (kapatılan) davalı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi dosya içerisinde davacı tarafından davalı kuruma yazılmış ihtarın örneği bulunduğu ancak bu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilip edilmediği ve sonucu itibariyle davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılması ve davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçeleriyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde yapılan yargılama ile mahkemece, davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarnamenin posta evrakının davacı tarafça sunulduğu, tebliğ tarihinin 06/06/2011 olduğu , davacıya ait %5"lik hazine yardımının davalı idare tarafından haksız olarak hak edişlerinden kesildiği, söz konusu bedelin davacı şirkete iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; 10.917,57 TL alacağın, 06/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yanca iadeli taahhütlü olarak keşide edilen 06.06.2011 tarihli ihtar davalıya 08.06.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarname ile atıfet mehli verildiği görülmüş, tebliğ tarihine sekiz gün ödeme süresi de eklendiğinde davalı 16.06.2011 tarihinde temerrüde düşmüştür. Kabul edilen alacağa bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekir. Kararın bu nedenlerle davalı yararına bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin faiz başlangıç tarihi yönünden temyiz itirazının kabulüyle mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “06.06.2011” ibaresinin çıkarılmasına, yerine “16.06.2011” ibaresinin yazılmasına, kararın değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.