13. Hukuk Dairesi 2018/603 E. , 2018/2022 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/04/2017 tarih ve 2016/554-2017/406 sayılı hükmün Dairemizin 09/11/2017 tarih ve 2017/7592-2017/10864 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararlarının karşılanması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde 23.716,04 TL ödenmesine karar verildiğini, bu kapsamda davalı ile sulhname imzaladıklarını, bu sulhnamenin 25.06.2013 tarihinde valilikçe onaylandığını, kanun gereğince bu zararın 3 ay içinde ödenmesi gerektiği halde ödeme yapılmaması nedeniyle 09.10.2013 tarihinde icra takibi başlattığını, ancak davalı idarenin anaparayı banka hesabına yatırıp aynı tarihte icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile anapara ödenmiş olduğundan tahsilde tekerrüre düşmemek kaydıyla takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, kötüniyetli takip başlatan davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 23.716,04 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz yönünden devamına, davacının işlemiş faize yönelik talebin reddine, asıl alacak bedelinin %20’si üzerinden hesaplanan 4.743,208 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı bu sefer karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Davacı, 5233 sayılı kanundan doğan zararının süresi içinde davalı idare tarafından ödenmemesi nedeniyle alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı, ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/1233 E. sayılı dosyası ile davalı borçluya yönelik 9.10.2013 tarihinde 23.716,04 TL asıl alacak, 71,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.787,19 TL’nın tahsili amacıyla sulhnameye dayalı davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış olup, ödeme emrinin 22.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 23.10.2013 tarihinde borcun tamamına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği anlaşılmakta olup, davacı, dava değerini 23.787,19 TL göstererek asıl alacak bedeli ödenmiş olduğundan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 4.11.2014 tarihinde davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacak bedelinin %20’si üzerinden hesaplanan 4.743,208 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27.9.2016 tarih 2015/9092 e.-2016/17335 k.s.lı ilamında özetle, davalının diğer sair temyiz itirazlarının reddi ile davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 23.716,04 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz yönünden devamına, davacının işlemiş faize yönelik talebin reddine, asıl alacak bedelinin %20’si üzerinden hesaplanan 4.743,208 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 9.11.2017 tarih 2017/7592 e.-2017/10864 k.s.lı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, bozmaya uyularak davacının işlemiş faize yönelik talebinin reddine karar verilmiş ise de, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Davacı tarafından, asıl alacak bedeli dava konusu yapılmadığı halde 23.716,04 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece, takip tarihi ile ödemenin yapıldığı tarih arasında asıl alacağa işlemiş faiz yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekirken zuhulen onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşılmakla davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına, belirtilen nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 9.11.2017 tarih 2017/7592 esas-2017/10864 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme hükmünün yukarıda açıklandığı şekilde davalı yararına BOZULMASINA, 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.