8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3336 Karar No: 2017/4899 Karar Tarihi: 03.04.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/3336 Esas 2017/4899 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir borçlu ve alacaklı arasında yapılan takipte borçlu vekili, takibe konu borca 51.648,39 TL ödediğini ancak icra emrinde belirtilen döviz kuru esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda borcun 39.000,00 TL olduğunu belirtmiş ve hesaplamanın düzeltilmesini talep etmiştir. Borçlu vekilinin şikayeti reddedilmiştir. Ancak, Türk Borçlar Kanunu'nda yer alan 99. madde uyarınca, borçlar ülke parasıyla ödenir ve ülke parası dışında bir para birimiyle ödeme yapılacaksa, borç ödeme günündeki rayiç üzerinden ulusal para birimiyle de ödenebilir. İlamda alacaklının yabancı para olarak talep ettiği borcun hesaplanması doğru değildir ve ilamda belirtilen faiz oranlarına göre hesaplama yapılması gerekmektedir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesi (BK'nun 83. maddesi) ve 3095 Sayılı Kanun'un 4/a maddesi.
8. Hukuk Dairesi 2015/3336 E. , 2017/4899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Borçlu vekili, müvekkilinin takibe konu borç için 02.10.2014 tarihli dosya hesabı sonucunda belirlenen 51.648,39 TL’na ilişkin olarak, 42.000,00 TL’lik teminat mektubunun paraya çevrilmesinin ardından 9.648,39 TL daha ödemekle toplamda 51.648,39 TL ödeme yaptığını, ancak icra emrinde belirtilen döviz kuru esas alınarak hesaplama yapıldığında yaklaşık 39.000,00 TL borç çıktığını, bu nedenle 13.10.2014 tarihinde yeniden hesap yapılmasını ve alacaklının takipte, takip günündeki kur üzerinden talepte bulunduğu için talebi ile bağlı kalınması yönündeki taleplerinin alacaklının fiili ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunduğu gerekçesiyle reddedildiğini buna dair 13.10.2014 tarihli memurluk işleminin iptalini, hatalı hesabın düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, alacaklı vekilinin fiili ödeme günündeki kur üzerinden ödeme yapılmasını tercih etmesi nedeni ile 13.10.2014 tarihli icra müdürlüğü kararının dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanunu"nun 99. maddesi (BK"nun 83 md.) uyarınca; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” İcra takibinin dayanağı ... 5. Tüketici Mahkemesi’nin 21.03.2013 tarih 2012/813 Esas 2013/271 Karar sayılı ilamında ‘‘...Davanın kabulü ile 14.875 Amerikan dolarının 15.03.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarınca.... doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,’’ karar verilmiştir. Bu haliyle ilamda alacaklıya TBK"nun 99. maddesinde düzenlenen seçimlik hak tanınmamış alacağın yabancı para olarak tahsili imkanı verilmiştir. Nitekim alacaklı da takibinde asıl alacağını ilamda belirtildiği üzere ....’’ olarak talep etmiş, takibe kadar işlemiş ... faizini de hesaplamıştır. Yine asıl alacağı için takip tarihi itibariyle % 9,75 olarak ....D faizi ve takip sonrası için faiz oranındaki artışların nazara alınması talebinde bulunmuştur. Alacaklının icra müdürlüğünce harcın hesaplanabilmesi için harca esas değer olarak gösterdiği 29.101,30 TL, alacağın TL olarak talep edildiği sonucunu doğurmaz. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; borçlunun şikayetine konu hesaplamanın yapıldığı tarih itibariyle ilamda ve takipte belirlenen asıl alacak üzerinden yine ilamda belirtilen 15.03.2010 tarihinden itibaren istenebilecek işlemiş faizin ve hesap tarihine kadar istenebilecek faizin 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereği USD faiz oranlarına göre belirlenerek şikayetin değerlendirilmesi ve sonuçlandırılmasıdır. Bu kurallara uygun olmayan hesaplama ile sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.