5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1691 Esas 2020/1792 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1691
Karar No: 2020/1792
Karar Tarihi: 20.02.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1691 Esas 2020/1792 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna karar vererek mahkumiyet hükmü verdi. Temyiz isteği reddedilerek hükmün esasına geçildi. Yargılama sürecinde ileri sürülen iddia ve savunmaların, mahkemenin vicdani kanını oluşturacak şekilde tartışıldığı ve suçun doğru şekilde nitelendirildiği belirtildi. Ancak, hak yoksunluklarına ilişkin hükümlerin uygulanmasında bir yanlışlık yapıldığı ve davaya katılma hakkı bulunmayan bir kurumun dava da yer almasına karar verildiği tespit edildi. Bu nedenlerle hüküm bozuldu ve düzeltildikten sonra onanarak kesinleşti.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanunu Aykırılık
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun
- 1412 sayılı CMUK'nin 322. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/1691 E.  ,  2020/1792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    1-Kasıtlı suçtan uzun süreli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken anılan maddenin 1-c bendindeki hak yoksunluklarının sanığın alt soyu haricindekiler bakımından cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    2-Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılıp, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.