10. Hukuk Dairesi 2014/13448 E. , 2015/17702 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davacının rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davalı vekilinin temyiz talebi yönünden;
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2014 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1890,00 TL. olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
İnceleme konusu davada, kabul edilen ve temyiz denetimine konu olan tutar 686,00 TL. olup yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırını aşmadığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden;
A-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
B-506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri,
Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas, 2006/106 Karar numaralı kararı ile iptal edilmiş olup, Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanması zorunludur.İptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten sonra dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76’ncı maddesi ile karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. Maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan Mahkemelerin ve Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir kanun maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının talep ettiği tazminat miktarının 2079,95 TL. olup, Mahkemenin kabulüne göre ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığının 686,00 TL. olması, ret edilen 1383,97 TL.’nin Anayasa Mahkemesi iptal kararı nedeniyle, 9,98 TL.’sinin ise zamanaşımı nedeniyle ret edildiğinin anlaşılması karşısında, dava tarihi itibarıyla yürürlükteki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davada, söz konusu iptal hükmü nedeniyle reddine karar verilen miktar yönünden tarafların sorumluluğu bulunmamasına karşın, mahkemece zamanaşımı nedeniyle ret edilen 9,98 TL. dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu; Anayasa mahkemesi kararı gereği ret edilen miktar da dikkate alınarak davacı Kurumun, vekil ile temsil olunan davalı lehine vekalet ücretiyle sorumlu tutulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasında davalı lehine vekalet ücretini düzenleyen 4. Bentteki “1.393,96” rakamlarının silinerek yerine “9,98” rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.