Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3881
Karar No: 2019/2899
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/3881 Esas 2019/2899 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/3881 E.  ,  2019/2899 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 16/12/2015 gün ve 2014/675 - 2015/1240 sayılı kararı bozan Daire"nin 23/02/2017 gün ve 2016/2149 - 2017/1048 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin Asya Bankası Katılım A.Ş. nezdinde katılım hesaplarında 30 Aralık 2013 tarihi itibariyle 120.000.000 USD para mevcut olduğunu, 30/12/2013 tarihinde müvekkilinin, bahse konu 120.000.000 USD "nin söz konusu tarihe kadar tahakkuk eden kâr tutarı olan 317.530,96 USD ile birlikte THY"nin başka bir banka nezdindeki hesabına gönderilmesini talep ettiğini, söz konusu talebin yerine getirilmediğini, kismi olarak THY hesabına para transfer ettiğini, 10/01/2014 tarihli ödemede, davalı bankanın 10.000.000 USD yerine 21.795.000 TL"yi müvekkiline kullanıma hazır ettiğini, 28/01/2014 tarihinde davalı bankanın, mezkur 10.000.000 USD"nin 18 günlük kur farkı olan 351.925,63 TL"yi ödeyerek neticede 10.000.000 USD karşılığındaki kısmi ödemeyi ifa ettiğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 61. maddesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun rehinlere ve hapis hakkına, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun alacağın devir ve temlikine, takasa dair hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve koyduğu yükümlülükler saklı kalmak şartıyla mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamayacağını, mevduat ve katılım fonu sahiplerine ödenmesi gereken tutarları geri alma hakları hiçbir suretle sınırlandırılamayacağını, katılım hesaplarında bulunan paraların dilediği zaman çekilebileceğini, davalı bankanın davacının talimatını 30/12/2013 tarihinde derhal işleme koyması ve müşterisinin talebi doğrultusunda ödemeyi gerçekleştirmesi gerektiğini, davalı bankanın davacı tarafından talep edilen rakamı gecikmeli olarak farklı tarihlerde ödediğini, oysa davalı bankanın talep edilen rakamı derhal ödemekle yükümlü olduğunu, davalının haksız olarak borcu geç ifa etmesinin sebebiyle müvekkilinin zararını karşılaması gerektiğini, müvekkilinin davalı şirketten temerrüt faiz alacağı net 375.066 USD olduğunu, bu hususta müvekkilinin uzman ünitesi olan finansman başkanlığı tarafından yapılan hesaplamanın sunulduğunu, bahse konu hesaplar uyarınca müvekkilinin 30/12/2013 tarihine kadar tahakkuk eden kâr payı hakkı 317.531 USD olduğunu, dava konusu taleplerinin 692.597 USD rakamına ulaştığını, dava açılmadan önce davalıya ihtarname gönderildiğini, bugüne kadar ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 692.597 USD"nin 317.531 USD"lik kısmı için 30/12/2013 tarihinden itibaren 375.066 USD"lik kısmı için ise 21/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin Kanun"un 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 317.531,00 USD doları asıl alacak, 375.066,00 USD doları işlemiş faiz alacağından asıl alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4A maddesinde belirtilen faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiz ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
    Taraf vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1- HUMK’un 440. maddesi uyarınca karar düzeltme süresi 15 gündür. Somut olayda Dairemizin bozma ilamı davalı vekiline 23/06/2017 günü tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince karar düzeltme süresi geçirildikten sonra, 18/07/2017 günü karar düzeltme isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durum karşısında, HUMK’un 440. maddesi uyarınca davalı vekilinin karar düzeltme istemli dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin karar düzeltme taleplerinin incelenmesine gelince, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir.
    3- Davacı vekili tarafından davalıya hitaben gönderilen 09/04/2014 tarihli ihtarda “30/12/2013 tarihine kadar tahakkuk eden kar payı tutarı olan 317.530,96 USD ile hesaplanan 375.066,00 USD temerrüt faizi tutarı toplamı 692.596,96 USD nin ihtarın tebliğini müteakip 2 iş günü içinde davacının verilen hesabına transfer edilmesi, aksi taktirde yasal yollara başvurmak zorunda kalınacağı...” ihtar edilmiş, bu ihtar davalı vekiline 09/04/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece, davacının davalıya gönderiği ihtarın tebliğ tarihi ile ihtarda verdiği atıfet mehli nazara alınmadan kâr payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle tahsiline hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu suretle, mahkeme ilamının belirtilen sebeple de bozulması gerektiğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 23/02/2017 gün ve 2016/2149 Esas 2017/1048 Karar sayılı bozma ilamının 3. bendinden sonra gelmek üzere 4. bent olarak eklenmek suretiyle kararın bu gerekçe ile de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme isteklerinin HUMK"un 442. maddesi gereğince REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23/02/2017 gün ve 2016/2149 Esas 2017/1048 Karar sayılı bozma ilamının 3. bendinden sonra gelmek üzere 4. bent olarak eklenmek suretiyle kararın bu gerekçe ile de BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi