1. Hukuk Dairesi 2020/672 E. , 2020/4091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, davacı Şirket adına kayıtlı 16731 ada 4, 5, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların cebri ihale ile davalı ..."ye satıldığını, ancak icra aşamasında usulsüzlükler yapıldığını, aslında davacı ile davalı ... arasında geçerli bir borç ilişkisi de bulunmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacı şirket adına tescilini istemiş; yargılama aşamasında taşınmazlar ..."na devredilince dava, adı geçene karşı sürdürülmüştür.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Öncelikle, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/1177 Esas dava dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi; kesinleştiği takdirde, "iyiniyet" kuralının kamu düzeniyle ilgili olması bakımından gerek re"sen gerekse tarafların dayandığı tüm delillerin toplanması ve yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilip yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda muvazaanın ispatlanamadığı ve davalı ...’in iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “ ...Dosya içeriğinden, davacının davalı ... Hanifi aleyhine ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı 2014/1177 esas sayılı menfi tespit davasının kabulüne ilişkin verilen kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 03/10/2017 tarihinde onandığı, karar düzeltme isteminin de 27/02/2018 tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, her ne kadar davalı ... iyi niyetli olduğu savunmasında bulunmuş ise de; çekişmeli taşınmazların... tarafından 11/09/2008 tarihli resmi akitle davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiği, akit tablosunda hem alıcı hem satıcının ‘Toros sokak 21/1 Sıhhiye ...’ adresini gösterdikleri, her ne kadar davalı ... adrese ilişkin bu durumun tapu memurunun hatasından kaynaklandığını ileri sürmüşse de, gerçek adresin bu olmaması halinde, tapu memurunu uyarması gerekirken bunu yapmamış olması, akitteki adresin doğru olduğunun kabulünü gerektirmektedir. Bu da, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerinin delilidir. Bu durumda davalı ...’in iyiniyetli olduğu, bir başka ifadeyle TMK 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanacağını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... Tuncer geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 7.106.84 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 15/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.