2. Hukuk Dairesi 2007/19479 E. , 2008/780 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Gaiplik ve Tescil
#Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 04.06.2007 gün ve 8412-9361 sayılı ilamiyle* onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle ** tapu maliki İlya kızı Sophie’nin (1854-1915) ve 1961 ‘ de ölen (davalılar mirasbırakanı) Sophie’nin babası İstatin (İlya kızı Sophie’nin oğlu) in ölüm tarihlerinde Yunan vatandaşı olmaları ve mirasın ölümle açılmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (160.00) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (28.90) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi. 04.02.2008 ( Pzt.)
-KARŞI OY YAZISI-
Dava, Hazine tarafından açılan gaiplik isteğine ilişkindir. (TKM.m.530)
Hazine’nin istemi üzerine gaiplik kararı verilebilmesi için; sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimseye ait bir malvarlığı veya ona düşen bir miras payı mevcut olmalı, bu malvarlığı veya miras payı on yıl resmen yönetilmiş bulunmalı veya malvarlığı böyle yönetilen kişinin yüz yaşını doldurmuş olması gerekir. (TKM. m.530) Bu koşulların varlığı halinde ve gerekli ilan süresi içinde hiçbir hak sahibinin ortaya çıkmamış olması durumunda, mahkemece o kişinin gaipliğine ve gaibin mirasının Devlet’e intikaline karar verilir.
Dosyaya alınan tapu kaydına göre; dava konusu taşınmaz; 2.12.1953 tarihinde kadastroca; 1/6 hissesi Petro kızı Oranya, 1/6 hissesi Petro oğlu Yunan tebalı Perikli, 1/6 hissesi Petro oğlu Yunan tebalı İlya, 1/6 hissesi Petro kızı Yunan tebalı Despina ve 2/6 hissesi de İlya kızı Yunan tebalı Sofya adlarına paylı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “..Sofya ölüdür. Sofya’ya ait 2/6 hisse müracaatları halinde evlatları Aristidi ve İstati’ye intikal edecektir...” açıklaması yer almaktadır.
Tapu maliklerinden Petro kızı Oranya’nın 1963’de dul ve çocuksuz olarak; Petro oğlu Yunan tebalı Perikli’nin 1942’de ve Petro kızı Yunan tebalı Despina’nın 1957’de bekar ve çocuksuz olarak; Petro oğlu Yunan tebalı İlya’nın 1965’de evli ve çocuklu olarak, bunların anaları İlya kızı Sofia’nın ise 1915’de öldükleri, Sofia’nın diğer evlatları Aristidi’nin 1939’da bekar ve çocuksuz, İstati’nin ise 1961’de çocuklu olarak öldüğü, Petro oğlu Yunan tebalı İlya’nın oğlu (müdahil) Petros’un ise sağ ve Yunan vatandaşı olduğu, İstati’nin kızı (müdahillerin annesi) Sofia’nın ise Belçika vatandaşı iken 18.6.2001’de dul olarak öldüğü dosyadaki mirasçılık belgelerinden anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, tapu maliklerinin hepsinin de ölü oldukları, ölüm tarihlerinin de resmen belli ve tespit edilmiş olduğu tartışmasızdır.
Kayyımlığın kaldırılmasıyla ilgili dava; “..tapu malikleri ile mirasçılarının Yunan vatandaşı oldukları, mirasın açıldığı tarih itibarıyla Türkiye ile Yunanistan arasında kanuni miras yoluyla taşınmaz edinmede mütekabiliyetin bulunmadığı dolayısıyla Yunan uyruklu mirasçıların Türkiye’deki taşınmaz mirası, kanuni miras yoluyla edinemeyecekleri.” gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu ret kararı, tapu maliklerinin mirasçılarının bulunmadığı olgusuna dayanmamaktadır. Başka bir ifade ile; kayyımlığın kaldırılması davasında mahkeme, tapu malikleri ile davacılar arasındaki irs ilişkisinin varlığını esasen tespit etmiş, davayı; Yunan uyruklu mirasçıların Türkiye’de bulunan taşınmazları (mirasın açıldığı tarih itibarıyla Türkiye ile Yunanistan arasında mütekabiliyet bulunmadığı için) miras yoluyla edinemeyeceklerini gerekçe göstererek reddetmiştir. O halde, bu ret kararı, tapu malikleriyle davacılar arasındaki irs bağı kurulamadığına dair olmayıp, irs ilişkisi yönünden bu davada müdahil davalılar aleyhine kesin delil niteliğinde değildir. Müdahillerin, tapu maliklerinin yasal mirasçıları oldukları bellidir. Bunların yabancı uyruklu olmaları, “mirasçı” olmalarına değil, Türkiye’de bulunan taşınmazları, uyruğunda bulundukları Devlet ile Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmadığı için miras yoluyla edinmelerine engel oluşturur. Türk Medeni Kanununa göre; mirasçı olabilmek için mirasbırakanın ölümü anında mirasa ehil olarak sağ olmak yeterlidir. (TMK. m.580, TKM. m. 522) Bunun dışında mirasçılık için başka bir koşul aranmamıştır. mirasa ehil olmayanlar dışındaki herkes mirasçı olabileceği gibi, vasiyet alacaklısı da olabilir.(TMK. m.577/1, TKM. m.519/1)
Gaiplik kararı verildiği taktirde, ölüme bağlı haklar, o kişi ölmüş gibi kullanılır. (TMK. 35/1) Hakkında gaiplik kararı verilen kişinin (gaibin) mirası, gaiplik kararının hüküm doğurduğu anda açılır. Ve gaibin mirası da, mirasın açıldığı anda mirasçılarına intikal eder.
Hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen kişinin öldüğü tarih resmen belli veya tespit edilmişse, gaiplik istemi düşer. Başka bir ifade ölü kişi hakkında gaiplik kararı verilemez. (TMK. m.34) Gaip kişiye ait taşınmazın Türk Medeni Kanununun 588. (743 sayılı TKM.’si-nin 530.) maddesi gereğince Devlet’e intikali için, o kişi hakkında gaiplik kararı alınmış olması ve gaibin de yasal mirasçısının bulunmaması gerekir.
Olayda tapu maliklerinin ölü oldukları belli ve ölüm tarihleri de resmen tespit edilmiş olduğuna göre, artık bu kişiler hakkında gaiplik kararı verilemez. İsteğin reddi gerekirken gaipliklerine ve bunun sonucu olarak taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarda açıklanan sebeple karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının yukarda gösterilen sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun karar düzeltme isteğinin reddi yönünde oluşan görüşüne katılmıyorum.