Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6224 Esas 2019/4224 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6224
Karar No: 2019/4224
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6224 Esas 2019/4224 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı kooperatifin peşin ödemeli üyesi olmasına rağmen kendisinden aidat istendiğini ve borçlu olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir. Davalı ise davacının peşin ödemeli üye olmadığını iddia etmiş ve davayı reddetmiştir. İlk karar davacının lehine olmasına rağmen Daire tarafından hatalı bulunarak bozulmuştur. Sonrasında yeniden yargılama yapılmış ve karar kısmen kabul edilmiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir ancak itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Ticaret Kanunu.

23. Hukuk Dairesi 2016/6224 E. , 2019/4224 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin peşin ödemeli üyesi olmasına rağmen kendisinden 29.500,00 TL aidat istendiğini, ödediği peşin ödemenin denkleştirilmesi ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının peşin ödemeli üye olmadığını, her üye gibi davacının da aidat ödemesi gerektiğini, ayrıca davacının belirtiği miktarda kendisinden aidat talep edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararın, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.01.2015 tarihli, 2014/8631 Esas, 2015/327 Karar sayılı ilamı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sadece davacının davalı kooperatife yaptığı ödemelerin dava tarihi itibari ile güncel değerinin hesaplanması suretiyle sonuca varılması hatalı olduğu, normal bir üyenin ödemesi gereken aidat miktarının da ayrı ayrı muacceliyet tarihlerinden dava tarihine kadar eskelasyona tabi tutularak dava tarihi itibari ile güncel değerlerinin hesaplanıp her iki güncellenmiş değer karşılaştırılarak davacının borcunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; yargıtay ilamında belirtilen eksiklikler yönünden yeniden rapor tanzimi için bilirkişilere tevdii edildiği ve hazırlanan rapor ve ek raporda eksikliklerini ikmali ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.