Esas No: 2019/4188
Karar No: 2021/2483
Karar Tarihi: 24.05.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4188 Esas 2021/2483 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4188
Karar No : 2021/2483
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : ... Valiliği / ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_ÖZETİ : Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesince verilen 15/11/2018 tarih ve E:2015/3161, K:2018/7586 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Öte yandan, Mahkeme kararında; "... davalı idare tarafından, davacının mülkiyet ve zilyetliğinde bulunan taşınmazlar nedeniyle davacının gayri resmi eşine herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı somut olarak ortaya konularak, (davacı ve eşine ait dosyalarla birlikte yeniden keşif yapılmak suretiyle) ödeme yapılmışsa aynı taşınmazlar için davacıya mükerrer edeme yapılmayacağı da açıktır." ifadesi yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesi, 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." düzenlemesi gereği kadastro öncesi en az 20 yıl çekişmesiz ve aralıksız zilyet olan kişi, tanık beyanı ile dahi taşınmaz tespitini kendi adına yaptırabilmektedir. Bu durumda kadastro çalışması tamamlanan yerlerde yapılmış ya da yapılacak keşiflerde, tespit edilen taşınmazların tapu kayıtlarının davacı taraftan isteneceği, tapu kayıtlarının bulunmaması halinde ise zilyetlik ve kadastro sonucu arasındaki farkın bilgi, belge (dava, belge, sözleşme...) ile davacı tarafından açıklanması gerektiği, açıklanmadığı takdirde keşifte tespit edilen tapusuz taşınmazların değerlendirilemeyeceği açık olduğundan Mahkeme kararındaki zilyetlik ile ilgili kısmın; kadastro çalışması tamamlanan yerlerde tek başına dikkate alınamayacağı, yeni yapılacak işlemde yukarıda belirtilen şekilde uygulanacağı ancak Mahkeme kararında ve bu kararın onanması yolundaki Daire kararında neticesi itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteminin yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine, 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.