16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11805 Karar No: 2020/2774 Karar Tarihi: 17.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11805 Esas 2020/2774 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen mahkumiyet kararı istinaf başvurusu esasen reddederek onadı. Dosya incelenirken Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki bazı ibareleri iptal ettiği belirtildi ama bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceği için bozma nedeni yapılmadı. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, eylemlerin doğru nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği anlaşıldı. Mahkeme kararında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5, 53/1, 58/9 ve 63. maddeleri yer aldı.
16. Ceza Dairesi 2019/11805 E. , 2020/2774 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5, 53/1, 58/9 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.