22. Hukuk Dairesi 2016/9847 E. , 2019/9446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 27.05.2009 - 13.03.2013 tarihleri ile 10.04.2013 - 09.08.2014 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde baklava ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesini davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının, dava konusu tazminatlarına esas alınması gereken süre konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Mülga 1475 sayılı Kanun"un 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur, işçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz.
Somut olayda, davacının davalı işyerinde baklava ustası olarak 27.05.2009-13.03.2013 ve 10.04.2013-08.08.2014 tarihleri arasında olmak üzere iki dönem halinde çalışması bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre de, davacının iki dönem çalışması arasındaki sürede başkaca bir işyerinden çalışması bildirilmemiştir. Dosya kapsamında yer alan banka hesap hareketleri ile kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin bordrodan davalı tarafından 18.03.2013 tarihinde 4.216,12 TL kıdem tazminatı, 1.759,63 TL ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı görülmektedir. Mahkemece hükme esas bilirkişi raporunda, davacının 27.05.2009- 08.08.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı kabul edilerek bulunan hizmet süresi dikkate alınarak talep konusu alacakların hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bu kabul hatalıdır. Zira Mahkemece, dava konusu alacaklara esas alınması gereken süre bakımından, kıdem ve ihbar tazminatı bordrosu ile bordroda belirtilen miktarların banka yolu ile ödendiğine dair banka hesap hareketleri değerlendirilerek ilk çalışma döneminin tasfiye edilip edilmediğinin belirlenmesi, ilk çalışma döneminin tasfiye edildiğinin kabulü halinde ise dava konusu alacakların ayrı ayrı dönemler itibariyle değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının çalışmasına ara verdiği dönem ile kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin dikkate alınmamış olması hatalıdır.
3-Belirtilmesi gereken diğer bir hususta, Mahkemece tanık beyanlarına göre davacının dini bayramların yarısında ve milli bayramlarda çalıştığı kabul edilmiş ise de, 2014 yılına ilişkin davacının imzası olan puantaj kayıtları ile yine davacının imzası olan ücret bordroları değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.