Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1652
Karar No: 2020/4078

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1652 Esas 2020/4078 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/1652 E.  ,  2020/4078 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-MENFİ TESPİT-TAKİBİN İPTALİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, menfi tespit, takibin iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Asıl davada davacı, çekişmeye konu 815 ve 1005 parsel sayılı taşınmazların ½ paylarının maliki olduğunu, anılan taşınmazlarının cebri icra yolu ile sözde borcuna istinaden davalı ..."a satıldığını haricen öğrendiğini, üvey oğlu ..."ın sahte senet tanzim edip aleyhine icra takibi başlattığını, taşınmazların devir ve teslim işlemlerinin yolsuz ve usulsüz olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada taşınmazların başkasına satıldığını öğrendiğini belirtip tapu iptali ve tescili talebi yönünden feragat ettiğini bildirmiş; birleştirilen 2007/156 esas sayılı davada davacı, asıl davadaki beyanlarını tekrar ederek maliki olduğu 815 ve 1005 parsel sayılı taşınmazların yolsuz olarak ...’e ihale edildiğini, ...’in de kısa süre içinde taşınmazları davalı ..."a muvazalı olarak temlik ettiğini, Tefik’in kötü niyetli olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş; birleştirilen 2008/239 esas sayılı davada davacı, Elmalı İcra Müdürlüğünün 2006/411 esas sayılı takip dosyasında tarafına ödeme emri tebliğ edilmediği gibi maliki olduğu taşınmazların da icra yoluyla satıldığını tesadüfen öğrendiğini, üvey oğlu Murat’ın sahte imza kullanarak kendisini borçlu gösterdiğini, davalıya herhangi bir borcu olmadığını, takip dosyasındaki ödeme emrinin, kıymet takdirinin ve satış ilanının kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek takibin iptaline ve takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle uğradığı zararın alacaklı davalıdan tahsiline, kötüniyetli davalının % 40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., takibe konu senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, usulsüz olduğu iddia edilen tebligatın davacının eşine yapıldığını, davaların haksız olarak açıldığını belirterek davanın reddini savunmuş ve davacı aleyhine % 40 inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen 2007/156 esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2008/239 esas sayılı davanın kabulü ile Elmalı İcra Müdürlüğünün 2006/411 takip sayılı dosyasındaki takibin iptaline, takibe konu senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, takip konusu alacağın % 40"ından aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 90/1.(HUMK"un 159.) maddesinde; "Süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez", aynı Kanun"un 94/1 maddesinde de "Kanunun belirlediği süreler kesindir." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
    Öte yandan; 6100 Sayılı HMK"nin geçici 3/2 maddesinde; ""Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı"" hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda, mahkeme gerekçeli kararının 21.08.2017 tarihinde davalı ...’e tebliğ edildiği, Tefik tarafından 15.09.2017 tarihinde temyiz dilekçesinin verildiği, temyiz harcının ise yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı ... yönünden 15 günlük yasal temyiz süresi geçtiğinden temyiz isteğinin süreden REDDİNE,
    Davalı ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dava konusu takibe dayanak senetteki imzanın davacı ...’a ait olduğu ispatlanamadığı gözetilerek asıl davanın reddine, birleştirilen davaların kabulüne karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalı ...’ın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
    Bilindiği ve 6100 sayılı HMK 297/2 maddesinde düzenlendiği üzere (1086 sayılı HUMK’nun 388/son md.) hükmün sonucu kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu düzenlenmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
    Somut olayda, birleştirilen 2008/239 esas sayılı davada infazda tereddüt oluşturacak şekilde takip konusu alacağın toplamı üzerinden %40"ından aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
    Ne var ki, değinilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün C kısmının 1. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine hükme C kısmı 1. bent olarak “1-Elmalı İcra Müdürlüğünün 2006/411 takip sayılı dosyasındaki takibin iptaline, takibe konu senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, takip konusu asıl alacak üzerinden takip tarihine göre %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına; davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi