Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11476
Karar No: 2019/3568
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11476 Esas 2019/3568 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, paydaşı olduğu bir taşınmazın yola sınırının olmadığını belirterek, geçit hakkı kurulması talebiyle dava açmıştır. Ancak daha önce geçit irtifakının kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı, geçit hakkını kullanamadığını ve davalıların müdahale ettiğini belirterek geçit hakkının tesis edilmesini ve zararının tespit edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, geçit hakkı tesisine yer olmadığına ve tazminat taleplerin reddine karar vermiştir. Ancak davacının ıslah dilekçesi sonrası mahkemece yeterli araştırmanın yapılmaması nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi geçit hakkı ile ilgili detaylı açıklamalar içermektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/11476 E.  ,  2019/3568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.03.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması, men"i müdahale ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; geçit hakkı kurulmasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, ıslah ettiği men"i müdahale ve tazminat taleplerinin reddine dair verilen 01.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 1029 parsel sayılı taşınmazın yola sınırı olmadığını belirterek, geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının geçit hakkı talebiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına, men-i müdahale ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının tetkikinde, davacı 1029 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalı 1028 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, 25.03.1970 tarihinde geçit irtifakının kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, geçit hakkının daha önceden kurulmuş olduğunu yargılama sırasında mahkemece alınan bilirkişi raporu ile öğrendiklerini, bu geçit hakkını kullanmak istediklerini, ancak davalılar tarafından bu alanın sürülmesi nedeniyle geçit hakkına müdahale edildiğini belirterek 18.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile geçit hakkı tesisine, mahkemece geçit hakkı zaten olduğundan hüküm tesis edilmeyecek ise geçit hakkı kurulu olan kısım için davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesine, geçit hakkını kullanamaması nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın tespit ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Bu durumda mahkemece, davacı tarafın ıslah ile ileri sürdüğü talepleri hakkında araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken, geçit hakkı kurulması istemine ilişkin mevcut davada ıslah ile ileri sürülen hususların incelenemeyeceğinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi