23. Hukuk Dairesi 2016/4981 E. , 2019/4209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı kurum arasında akdedilen sözleşme gereği 10 aylık damga süresini doldurmuş sayaçların sökülmesi kararının alındığını, müvekkili şirket tarafından 07.01.2008 tarihli 46.600,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubu verildiğini, işin bitimine bir ay kadar bir süre kala davalı kurumca sözleşmenin tek taraflı olarak herhangi bir geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini, sözleşmeyi fesheden davalının haksız olarak 51.000,00 TL"lik hak edişe bloke koydurduğunu, yine davalının bu eylemi neticesinde müvekkili şirketin bir yıl süre ile ihaleye girmesinin engellendiğini, bu nedenle müvekkili şirkete ait birçok aracın satılarak, vergi sıralamasında alt sırada olduğunu, davalının HMK"nın 2. maddesini ihlal etmiş olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları mahfuz kalması kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın tahsili ile teminat senedinin irad kaydedilmesine ilişkin davalı kurumun işleminin iptaline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin söz konusu hizmet işini yürütürken ihale dökümanı içerisinde yer alan %52 ortaklık hissesine ilişkin taahhütlerini koruyamadığını, bu durumunda mevzuata aykırı olduğunu, müvekkili kurumun geçerli bir sebep ile kanuna uygun olarak sözleşmeyi feshettiğini, 4735 sayılı Kamu İhaleleri Kanunu"nun 25. maddesi uyarınca davacı şirketin kamu ihalelerinde yasaklanmasına ilişkin idari işlem tesis edildiğini, aynı Yasa"nın 20. maddesinin b bendine göre teminatın gelir kaydedildiğini, davacı şirket tarafından idari işlemin iptaline yönelik açılan davanın henüz kesinleşmediğini, müvekkili kurumun işlemi ile ileri sürülen zarar arasında illiyet bağının da mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 07.09.2015 tarih ve 2014/9527 E., 2015/5665 K. sayılı ilamıyla sözleşmenin fesih işlemine yönelik Sivas İdare Mahkemesinde açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı şirketin 2010 yılı Kurumlar Vergisi beyannamesinde göstermiş olduğu 4.216,25 TL"lik zararın davalı kurumun sözleşmeyi feshinden kaynaklandığının kabulünün gerektiği, diğer taraftan davacı şirketin fiili olarak elde edebileceği iş deneyim belgesini zamanında elde edememiş olması sebebiyle muhtemel aynı nitelikte bir iş kaybı ile yaklaşık 2008 yılı kârı kadar bir kazanç kaybına uğradığının kabul edildiği, bu nedenle davalı idarenin eylemi ile davacı şirketin 15.000,00 TL maddi zarara uğradığı gerekçesiyle, tazminat ve tedbir taleplerinin kabulü ile kurum işleminin iptali isteminin ise mahkemenin görev alanı dışında olduğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.