Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/623
Karar No: 2015/258
Karar Tarihi: 01.04.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/623 Esas 2015/258 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/623 E.  ,  2015/258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK"nın 237/1. maddesi uyarınca; kamu davasına katılma hak ve yetkisinin “suçun konusunun ait olduğu kişiyi ifade eden mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ve malen sorumlu olan kişilere” ait olduğu, madde metininde geçen “suçtan zarar görme” kavramının gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; daraltıcı bir yorum ile “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, yine ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.05.2011 gün ve 155–80, 04.07.2006 gün ve 127–180, 22.10.2002 gün ve 234–366 ile 11.04.2000 gün ve 65–69 sayılı kararlarında belirtildiği üzere; “dolaylı veya muhtemel bir zararın, davaya katılma hakkı vermeyeceği”, yapılan açıklamalar ışığında uyuşmazlığa konu olayda suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen sanıklardan sadır olup kendisine yönelen herhangi bir hileli davranışa muhattap olmayan, bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan müşteki ...’ün davaya katılmasına dair verilen karar hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, adı geçenin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    Katılan ...’ün yokluğunda verilen ve 07/06/2012 günü usulüne uygun biçimde tebliğ edilen hükmü CMUK"nın 310. maddesinde yer alan bir haftalık süre içerisinde 13/06/2012 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki sanığın temyiz isteminin süresinde olmadığına ilişkin görüşe iştirak edilmeyip, katılan ...’ün temyiz istemi ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanıklardan ...’ın katılan ..."ün suç tarihinde görev yaptığı...Arısı Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi Müdürlüğü isimli kamu kurumundan iş arkadaşı olduğu, 2011 yılı Ağustos ayında sanık ...’in katılana “köylüsü olan diğer sanık ..."ın ... ilinde araç alım satımı işiyle uğraştığını ve ucuz fiyata araç alıp sattığını” söylediği, bunun üzerine katılan ..."ın sanık ..."den diğer sanık ..."ın cep telefonunu alarak onunla araç alım satımı için konuştuğu, sanık ..."ın katılan ..."a konuşma sırasında “elinde bir adet ... marka araç bulunduğunu ve bu aracı satabileceğini” söylediği, katılan ..."ın sanık ...’ın teklifini kabul ettiği ve ... Şubesi’nden 10.000 TL kredi çekerek bu parayı sanık ... tarafından tahsil edilmek üzere ... isimli kişi adına açılan hesaba gönderdiği, aradan 2-3 hafta geçtikten sonra sanık ..."ın katılan ..."ı aralarındaki alım satıma konu aracı almak üzere İstanbul iline çağırdığı, katılan ..."ın...iline giderek sanık ..."dan 06 HK 433 plaka sayılı ... marka aracı teslim alıp ... iline getirdiği, bir süre sonra katılan ..."ın sanık ..."dan aracın devrini vermesini istediği ancak sanık ..."ın aracın rehinli olduğunu belirterek bu rehni kaldırmak için kendisine 18.000,00 TL daha para vermesi gerektiğini söylediği, bunun üzerine katılan ..."ın sanık ..."a 17.000,00 TL gönderebileceğini söylediği, adı geçen sanığın kabul etmesi üzerine de arkadaşı ...adına 17.000 TL kredi çekerek bu parayı sanık ..."a göndermesi için diğer sanık ..."e verdiği, sanık ..."in de söz konusu parayı 07/09/2011 tarihli posta havalesi ile sanık ...’a gönderdiği ve paranın buradan sanık ... tarafından çekildiği, akabinde birkaç gün sonra polis memurlarının gelerek katılan ...’da bulunan aracın ... ilinde faaliyet göstermekte olan ... Car isimli firmadan sanık ... tarafından kiralanmış olduğunu ve mülkiyetinin söz konusu firmaya ait olduğunu söyleyerek söz konusu araca el koydukları, bu şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıklar ... ve ...’ın hileli davranışlarla katılan ...’ı aldatmak suretiyle, onun zararına kendilerine yarar sağlayarak dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
    1-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamalarında alınan beyanlarında; “suç tarihinde katılan ...’ın mesai arkadaşı olduğunu, katılanın bankalara ve piyasaya 60.000 TL borcu olduğunu ve katılanın bu borcunu ailesine söylemekten çekindiğini ve borcunu kapatabilmek için değişik arayışlar içerisine girdiğini, birgün işyerinde bulunan arkadaşları ile sohbet ederken köylüsü olan diğer sanık ...’ın piyasadan düşük fiyattan araç alarak yine piyasanın altında fiyatlarla bu araçları sattığını, ancak bu kişinin dolandırıcı olabileceğini söylediğini, katılanın bu konuşmasına şahit olduğunu ve sanık ...’ın telefon numarasını kendisinden istediğini, kendisinin telefon numarasını vermek istemediğini, ancak katılanın ısrarla istemesi üzerine sanık ...’ın telefon numarasını katılana söylediğini, bu süreçte katılanı sanık ...’ın dolandırıcılık yaptığı hususunda müteaddit kez uyardığını, buna rağmen katılanın sanık ... ile iletişim kurup ondan...marka bir araç aldığını ve ona ilk etapta 10.000 TL para gönderdiğini, bunu duyduğunda katılanı bir kez daha sanık ... konusunda uyardığını, bilahare katılanın kendisi aracılığı ile sanık ...’a 17.000 TL daha para göndermek istediğini, kendisinin katılanı birkez daha uyardığını, ancak katılanı inkar edemediğini, sonradan katılanın sanık ...’dan aldığı ve bedelini ödediği aracın kiralık bir araç olduğunu öğrendiğini, kendisinin katılanı dolandırmadığını, bu nedenle üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini” beyan ettiği, sanık ...’ın adı geçen sanık ve katılanla aynı işyerinde çalışan ve yargılamaya konu olay hakkında bilgi sahibi olan tanıklar ... ve ... tarafından da doğrulandığı, adı geçen tanıkların sanık...’ın katılan ...’ı diğer sanık ...’ın dolandırıcı olduğu, bu nedenle bu kişi ile araç alım satım işi yapmaması gerektiği, aksi halde parasını kaybedeceği hususlarında uyardığını beyan ettikleri, bu bilgiler ışığında; sanık ...’in salt diğer sanık ...’ın iletişim bilgilerini bu bilgileri kendisinden ısrarla isteyen katılana vermesi ve yine katılanın istemi üzerine katılan tarafından sanık ...’a para gönderilmesi işine aracılık etmesi eylemlerinde katılana yönelen ve onu aldatabilecek nitelikte hileden söz edilemeyeceği, diğer yandan müşteki ...’ün soyut iddiaları dışında sanık ...’in diğer sanık ...’ın katılana yönelik dolandırıcılık eylemine iştirak ettiğine dair adı
    geçen sanığın mahkumiyetine yeterli herhangi bir delil de bulunmadığı anlaşılmakla; yerel mahkemece sanık ... hakkında üzerine atılı dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan ...’ün yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık ...’ın diğer sanık ... aracılığı ile kendisine ulaşan katılan ...’e daha öncesinde ...’da faaliyet gösteren bir araç kiralama şirketinden kendisi tarafından kiralanan ve yasal olarak aracın sahibi olan şirket yetkililerinin rızası dışında başkasına devri veya üzerinde herhangi bir hak tesisi mümkün olmayan ...marka ve modeldeki bir aracı, söz konusu aracın kiralık olduğunu gizlemek suretiyle sattığı, katılanın denetim olanağını ortadan kaldırmak için de söz konusu aracı bizzat katılana teslim ettiği, buna karşı katılanın ısrarlarına rağmen aracın katılana trafikten devrini yapmadığı, katılanın aracın aslında devri mümkün olmayan bir araç olduğunu, aracın sahibi olan şirketin müracaatı üzerine kolluk görevlilerince söz konusu araca el konulması üzerine öğrendiği, katılanın söz konusu aracın bedeli olarak sanığa ilk olarak 10.000 TL ödediği, bilahare söz konusu aracın üzerinde rehin olduğunu söyleyen sanığın rehnin kaldırılmasını sağlayacağı vaadi ile katılandan 17.000 TL daha para aldığı, sanık ...’ın aşamalardaki savunmaların çelişkili ve kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu, bu şekilde hileli hareketlerle aldattığı katılandan haksız menfaat eden sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunun oluştuğu gözetilmeden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde atılı suçtan beraatine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi