Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu, takip konusu çekte keşide tarihinin 28.02.2005 olup aynı gün ibraz edildiğini, 25.12.2009 tarihinde takibe başlandığını, arada işlem yapılmadığından çekin zamanaşımına uğradığı ileri sürerek itirazda bulunmuş olup, borçlunun bu talebinin İİK.nun 169.ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK.nun 169.maddesinde itirazın, aynı kanunun 168.maddesinin 5.bendi gereğince 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerektiği hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçluya ödeme emrinin 31.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, ciranta konumundaki borçlunun itirazının ise 5 günlük süre geçirildikten sonra 6. gün olan 06.01.2010 tarihinde yapıldığı, usulsüz tebligata ilişkin bir iddianın da ileri sürülmediği anlaşıldığından istemin süre aşımından reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.