11. Hukuk Dairesi 2017/4118 E. , 2019/2883 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/02/2017 tarih ve 2015/404- 2017/87 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince verilen 17/07/2017 tarih ve 2017/484-2017/474 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 09.04.2019 günü hazır bulunan davacı asil ... ve vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olup, dava konusu genel kuruldan iki önceki genel kurulda dava dışı... ve dava dışı Halil Ünlü ile birlikte 3 yıl süreyle görev yapmak için yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, henüz görev süresi devam ederken dava konusu genel kurul toplantısından bir önceki 19.09.2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında...,... ve Halil Ünlü"nün yönetim kuruluna seçildiğini, müvekkilinin olumsuz oy kullanarak genel kurulda alınan kararlara muhalefetini tutanağa geçirttiğini ve kararların iptali istemiyle İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1324 E. sayısı dosyasında dava ikame ettiğini, davanın halen derdest olduğunu, bu toplantıda oybirliği ile yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı veya ücret ödenmemesi hususunda karar verildiğini, yeni oluşan yönetim kurulu göreve başlar başlamaz 16.01.2015 tarihinde şirketi olağan genel kurul toplantısına çağırdığını, bunun üzerine dava konusu 16.01.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısının 8 no"lu gündem maddesinde ... ve...’a kişi başı aylık ayrı ayrı net 75.000,00 TL ücret/huzur hakkı, Halil Ünlü"ye ise aylık net 40.000,00 TL huzur hakkı verilmesi yönünde karar alındığını, yönetim kurulu üyesi ortaklar... ve...’ın asaleten ve temsilen kendi yararlarına verdikleri oylar neticesinde oyçokluğuyla dürüstlük kuralına, eşit işlem ilkesine ve diğer ortakların menfaatlerine aykırı bu kararın alındığını, müvekkilinin karara muhalefet şerhini tutanağa geçirttiğini, ayrıca bu iki yönetim kurulu üyesinin iştirak grup şirketi olan dava dışı Yurtiçi İnşaat Pazarlama San. A.Ş.’de de yönetim kurulu üyesi olduklarını, aynı gün içinde bu şirket için de tek gündem maddeli olağanüstü genel kurul toplantısı yaparak kendi yararlarına ayrı ayrı net 75.000,00 TL ücret/huzur hakkı kararı aldıklarını, dava konusu genel kurulda..."ın ayrıca babası İbrahim Arıkan’ın vasisi sıfatıyla temsilen, ..."ın ise babası...’ı temsilen onun yararına oy kullandığını, bu oyların TTK"nın 436. maddesinde belirtilen oy yasağına aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca vasi ile kısıtlı arasında menfaat çatışması doğuran bir konuda...’ın gerek şahsı gerekse temsil ettiği kısıtlı İbrahim Arıkan’ın sahibi olduğu paylar için kullandığı oyların tamamının geçersiz olduğunu, davalı şirketin yıllardır yönetim kuruluna ücret/huzur hakkı ödemediğini, dava konusu genel kurulda alınan kararın yıllardır kâr payı dağıtılmayan azınlık pay sahiplerinin haklarına ve şirketin ekonomik yapısına zarar verdiğini, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 16.01.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 8 no"lu gündem maddesinde alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava açmak için ön şart olan muhalefet koşulunu tam olarak yerine getirmediğini, dava konusu 16.01.2015 tarihli olağan genel kurulda alınan 8 no’lu kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığını, TTK ve ticari örf adet gereği yönetim kurulu üyeliğinin ücret mukabili yapılmasının esas olduğunu ve bunun esas sözleşme ile de yasaklanmadığını, yönetim kuruluna ödenecek ücret, prim, ikramiyenin esas sözleşmeyle belirlenmediği hallerde bunu belirleme yetkisinin genel kurulda olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin şirkette aktif olarak çalıştıklarını, mali tablolar, gelir gider hesapları dikkate alındığında bu ücretin fahiş veya objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmadığını, TTK"nın 436. maddesinde düzenlenen oydan yoksuluğun yönetim kuruluna ödenecek huzur hakkı veya ücretin belirlenmesini kapsamadığını, ayrıca davalı şirket yönetim kurulunca davacı ..."ın 01.01.2015 tarihinden itibaren aylık net 75.000 TL ücretle Yönetim Kurulu Başdanışmanı olarak atanmasına karar verildiğini, dava dışı Yurtiçi İnşaat Pazarlama San. A.Ş."nde de aynı şekilde karar alındığını, bu sebeple davacının talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir
İlk derece mahkemesince, davacının davalı şirketin 16.01.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 8 no"lu karara karşı muhalif oyunu tutanağa geçirttiği ve iptal davası açma hakkının bulunduğu, oydan yoksunluk ve kayyım atanması iddialarının yerinde olmadığı, davalı şirketin mali durumu dikkate alındığında yönetim kurulu üyelerine yapılmasına karar verilen ödemelerin fahiş olduğu, aile ortaklığı niteliğindeki bu şirkette ortaklar arasındaki dengenin bozulduğu, kararın iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, bu sebeple dava konusu genel kurul kararının TTK"nın 445. maddesi hükmünde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 16/01/2015 tarihli genel kurulunda alınan kararlardan 8 no"lu kararın iptaline karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davalı şirketin dosya kapsamındaki mali tabloları, dağıtılmasına karar verilen kâr miktarı ve yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücret ve huzur haklarının yüksekliği dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan teknik tespitler doğrultusunda, şirket ortaklarının müktesep niteliğindeki hakkı olan kâr payı alma haklarının zayıfladığı ve menfaatlerinin zedelendiği, ücret ve huzur hakkı adı altında adı geçen yönetim kurulu üyelerine tayin edilen ücretin fahiş olduğu, dava konusu kararın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, 11/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.