Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4105
Karar No: 2019/2882
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4105 Esas 2019/2882 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/4105 E.  ,  2019/2882 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2016 tarih ve 2016/667 E 2016/889 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/06/2017 tarih ve 2017/247-2017/337 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 09.04.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan Tuzla Otomotiv İnş. Tic. Ltd. Şti" nin kurulduğu sırada belediyede görev yaptığını, bu münasebetle ticari şirket ortağı olmasının mümkün olmadığını, %55"i ... ve %45"i ..."e ait olan Tuzla Otomotiv İnş. Tic. Ltd. Şti" nin gayri resmi ortağı olduğunu, müvekkilinin emekli olmasını müteakip tüm mesaisini şirkete harcadığı dönemde şirketin bir takım hesap ve kazançlarının diğer ortak ... tarafından gizlendiğini fark etmesi üzerine taraflar arasında uyuşmazlıkların baş göstermeye başladığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrılmaya karar verdiğini, taraflar arasında ortaklığın bitirilmesi başlıklı sözleşme imzalandığını, davalıların sadece Tuzla ilçesi, İçmeler Mahallesinde bulunan ve tapunun 5997 parsel ve 1 ada sırasında kayıtlı taşınmazın zemin kattaki 1 nolu ve 2 nolu, 1. Katta ki 3 ve 4 nolu, 2. Kattaki 5 ve 6 nolu, 3. Kattaki 7 nolu ve 8 nolu bağımsız bölümleri müvekkilinin rızası dahilinde ortağı olduğu Tuzla Altaş Yapı Malzemeleri Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti" ne devir ettiğini, bunun dışındaki edimlerin hiçbirinin ifa edilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin imzalanmasından sonra geçen 18 aylık sürede konunun çözümlenmesi için gösterdiği iyi niyetli çabalarından bir sonuç alamadığını, yapılan araştırmada davalıların müvekkiline vermeleri gereken taşınmazları başkalarına devir ettiklerini, müvekkilinin yasal yollara başvurması durumunda davanın neticesiz kalması açısından ellerindeki taşınmazlar üzerinde muvazaalı ipotekler tesis ettiklerini, davalı ... ile eşi Yasemin Sarı"nın ..."in şirketteki %45 hissesini sahte devir belgesiyle kendilerine devir ettiğini öğrenmiş bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin (K) maddesine göre müvekkiline devri gereken binanın eksikliklerinin davalılarca yapılmamasından ve bu eksikliklerin müvekkili tarafından giderilmesinden kaynaklanan 25.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sözleşmenin B,C,H maddelerine göre müvekkiline devri gereken ancak başkalarına satılmış olan ya da üzerine ipotek tesis edilen gayrimenkullerin bedellerinden kaynaklanan 475.000,00.TL"nin dava tarihinden itibaren yıllık %17 ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, mahkemenin görevine itirazla birlikte davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde fotokopileri sunulan belgelerde imza eksikliği olduğunu, imzasız belgelerin geçerli olmayacağını, taraflar arasında sözleşme olmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan evrakların fotokopi olduğunu, evraklarda imza eksikliği bulunduğunu, bunların delil olarak kabul edilemeyeceğini, davacının taleplerinin yerinde olmadığını, davacının dayandığı belgenin ön anlaşma şeklinde düzenlendiği ve noterde yapılması gerektiğini, sözleşmenin her iki tarafa da yükümlülük yüklediğini, kendi edimini yerine getirmeyen tarafın karşı taraftan edimin ifasını istemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalının ödemezlik def’inde bulunduğu ve haklı olduğu, ayrıca taşınmaz devrine ilişkin hükümler içeren sözleşmenin geçerlilik şartına uygun yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacının davalı şirkette önce gizli (gayri resmi) ortak olduğu, sonradan hissedar olup ve nihayetinde hisse devri ile ortaklık ilişkisinin sona ermiş olduğu, protokolde tarih de bulunmadığından dava konusu protokolün gizli ortaklığın tasfiyesi amacıyla yapılmış olduğu kanaatine varıldığı, bu suretle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğundan bahsedilemeyeceği de gözetildiğinde; ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedeni olarak ileri sürdüğü hususların karşılandığı ve bu kapsamda hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasında akdedilen ""Ortaklığın Bitirilmesi"" konulu sözleşme, davacı ile davalılardan ... arasındaki gizli ortaklığın tasfiyesine ilişkin olup, davalı tarafça sözleşme inkar edilmiş ise de, yine kendisi tarafından sunulan ve sözleşmenin bazı maddelerinin iptal edildiğine ilişkin kendi imzasını taşıyan sözleşmenin ikinci sayfasının ibrazı karşısında, davalının sözleşmenin geçersiz olduğu savunmasına itibar edilemez. Yerel mahkemenin bu kabulü isabetlidir.
    Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, taraflar arasında yapılan bir sözleşmedeki edimlerin büyük bölümü taraflarca karşı çıkılmaksızın yerine getirilmiş ise, sözleşmenin geçersiz olduğu ileri sürülerek, sözleşmedeki diğer edimlerin ifasından kaçınılamaz. Bu davranış, MK 2 "ye aykırıdır. Somut olayda, sözleşmenin (A) maddesinde dava dışı şirkete devri öngörülen muhtelif taşınmazların devri gerçekleştirilmiş, ancak (K), (B), (C), (H) maddesinde öngörülen edimler yerine getirilmemiştir. (A) maddesi, sözleşmenin büyük bölümünü oluşturduğundan, artık sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemeyeceğinden, taşınmaz devrine ilişkin hükümler içeren sözleşmenin resmi geçerlilik şekline uygun yapılmamasının red gerekçesi olarak kabulü yerinde değildir.
    Öte yandan, yine sözleşmenin (A) maddesinde öngörülen edimin ifası sırasında ödemezlik def"i ileri sürmeyen davalının, diğer edimlerin ifası talep edildiğinde ödemezlik def"i ileri sürmesi de MK 2"ye açıkça aykırıdır. Ayrıca davacı yargılama aşamasında kendisine düşen edimi ifaya hazır olduğunu davalılara bildirmiş, buna ilişkin 28.11.2016 tarihli noter ihtarnamesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı, sunulan ihtarnameye yeni delil ikamesi olduğundan bahisle itiraz etmiş ise de, davacının edimini ifaya hazır olduğuna ilişkin bu iradesi dikkate alınmayarak, davacının kendi edimini ifa etmeden davalı taraftan edimini ifa talebinde bulunamayacağı, davalının ödemezlik def"i ileri sürmekte haklı olduğu gerekçesiyle de davanın reddi doğru olmamış, hükmün açıklanan bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi