9. Hukuk Dairesi 2012/31017 E. , 2013/9827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 01.12.2005 tarihinden itibaren satış elemanı olarak çalışmakta iken 15.09.2009 tarihinde yasa ya aykırı biçimde ve haksız olarak işten çıkartıldığını, fesih gerekçesi yapılan davacının satış ve hedef tutturmama yöntem ve uygulamalarının tüm elemanlarca yıllardır yöneticilerin bilgisi dahilinde kullanıldığını, ne zaman bir elemanın iş sözleşmesinin feshine ihtiyaç duyulursa ve başka bir fesih nedeni bulamazlarsa o zaman bu gerekçelere sarıldıklarını, davalı şirketin bir zararının söz konusu olmadığını, davacının kendisine satış için verilen tüm ürünlerin bedellerini şirkete eksiksiz olarak yatırdığını, şirketin iddiasının sadece şirket yazılı kurallarına uygun olmayan yöntemlerle , hedef tutturmak için satış yapıldığı iddiası olduğunu, davacının 20 dakika içinde 20 müşteri ziyareti yaptığını bildirdiği iddiasının doğru olmadığını, davacının müşteri barkotlarının arkalarında müşteri ismi yazılı olmadığı için sırf müşteri ismini görüp ziyaret programını yapmak amacı ile el cihazına okuttuğunu, feshin son çare ilkesine uyulmadığını, üstelik davacının tazminatsız olarak işten çıkartılmasının davacının davranışına göre ağır bir yaptırım olduğunu beyanla, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, iadeye kadar geçecek 4 aylık maaşının ödenmesine, davalının işe iade kararına uymaması halinde ödeyeceği tazminatın belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 01.05.2009 tarihli sözleşme ile davalı şirkette çalışmaya başladığını, 6 aylık süreyi doldurmadığını, bu nedenle iş güvencesi kapsamından olmadığını, davacının iş akdinin feshinin 15.09.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının iş akdinin işverenin güvenini kötüye kullanması, yüksek prim alabilmek amacı ile usulsüzlükler yapıp asılsız faturalar tanzim ederek doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışlarda bulunması ve bu davranışlarda bulunduğunun güçlü delil ve emarelerle ortaya çıkarılmasının ve kendisinin dahi bu usulsüzlükler yaptığını yazılı savunmasıyla ikrar etmesinin ardından İş kanunun 25/II çerçevesinde iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının hiç ziyaret etmediği müşterileri adına TCK anlamında suç teşkil edecek tarzda asılsız faturalar düzenleyip bunları
gerçek satışmış gibi müvekkili şirkete verdiğini, faturalar karşılığında şirketten aldığı ürünleri faturasız olarak başka müşterilere usulsüz olarak sattığını, fiilen mümkün olmamasına rağmen 09.30-09.50 saatleri arasında yaklaşık 20 müşteri ziyareti yaptığını bildirdiğinin ortaya çıktığını, bu konuda 10.09.2009 tarihinde davacıdan yazılı savunma istendiğini ve davacının prim kazanmak amacı ile zaman zaman şirket kural ve prosedürlerine aykırı işlemler yaptığını ikrar ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçersiz nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle feshedilip edilmediği noktasındadır.
Somut olayda davacının davalı işverenlikte satış temsilcisi olarak çalıştığı, dosya kapsamında olan tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere çalışma sistemi olarak satış temsilcisinin müşterileri ziyaret ettiğinde o müşteride bulunması gereken barkodu el terminaline okuttuğu, bu şekilde satış temsilcisinin ziyaret yapıp yapmadığının takip edildiği, nadir olarak yeni bir barkod yapıştırılacağı veya barkodun zarar görmesi durumunda barkodu üzerlerinde taşıdıkları, davacının ise 05.09.2009 tarihinde 09:30-09:50 aralığında 20 farklı yere ziyarette bulunduğunun görüldüğü, davacı her ne kadar müşteride bulunması gereken barkodu müşteri isim ve adreslerine bakmak için el terminaline okuttuğunu bu nedenle bu şekilde göründüğünü belirtmişse de, mevcut olay değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasındaki güven ilişkisinin zedelendiği, davacının davranışının davalı işveren yönünden iş ilişkisinin devamını kendisinden beklenmeyecek hale sokan nitelikte olduğu, bu nedenle feshin en azından geçerli olduğu, ancak haklı olup olmadığı ileride açılması muhtemel tazminat davasından değerlendirilebileceği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Sonuç:
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 45.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 21.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.