Esas No: 2020/2093
Karar No: 2021/1022
Karar Tarihi: 24.05.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2093 Esas 2021/1022 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2093
Karar No : 2021/1022
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DİĞER DAVALI : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Ticaret AŞ.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/06/2020 tarih ve E:2018/870, K:2020/1246 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 20/10/2005 tarih ve 25972 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 300 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği'nin "Tahliye" başlıklı XVI. maddesinin 3. fıkrasındaki "Kira süresinin sona ermesi nedeniyle kiracısı tarafından yeniden kiralama talebinde bulunulan taşınmazların, yeniden eski kiracısına kiraya verilinceye kadar geçen süre içindeki kullanımı için, yeni sözleşmede öngörülen bedel üzerinden kullanım bedeli tahsil edilecektir." kuralı ile bu kurala dayanılarak tesis edilen İstanbul Valiliği Defterdarlık Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Beyoğlu Emlak Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline ve ihtirazi kayıtla ödenen 3.794.589,04-TL kullanım bedelinin iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/06/2020 tarih ve E:2018/870, K:2020/1246 sayılı kararıyla;
Hazine adına kayıtlı olan ve İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, ... Mahallesinde, ... ada, ... parselde bulunan 851.888,00 m² yüz ölçümlü taşınmazın 3.186,00 m²'lik kısmının kiralanmasına ilişkin ihale, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendine göre pazarlık usulü ile yapılan ihalenin, davacının üzerinde kaldığı; davacı şirketin önceki sözleşmenin sona erdiği 17/02/2013 tarihi ile yeni kira sözleşmesinin imzalandığı 15/09/2015 tarihi arasında söz konusu gayrimenkulü kullanmaya devam ettiği; İstanbul Valiliği Defterdarlık Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Beyoğlu Emlak Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işlemi ile 300 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği'nin XVI. maddesinin 3. fıkrasına dayanılarak, kira sözleşmesinin sona erdiği 18/02/2013 tarihinden yeni sözleşmenin yapıldığı 15/09/2015 tarihine kadar, yeni kira bedeli üzerinden 3.794.589,04-TL kullanım bedeli tahakkuk ettirildiği; davacı şirket tarafından söz konusu bedel ihtirazi kayıtla ödenerek, İstanbul Valiliği Defterdarlık Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Beyoğlu Emlak Müdürlüğü işlem ile dayanağı Tebliğ hükmünün iptali ve ihtirazi kayıtla ödenen 3.794.589,04-TL kullanım bedelinin iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı;
2886 sayılı Kanun'un 75. maddesinin 3. fıkrası ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, kira sözleşmesinin bitim tarihinden sonra taşınmazın kullanılmaya devam edilmesi hâlinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edileceği, aksi hâlde ecrimisil alınacağı düzenlenmişken; dava konusu Tebliğ kuralı ile, kira süresinin sona ermesi nedeniyle kiracısı tarafından yeniden kiralama talebinde bulunulan taşınmazların, yeniden eski kiracısına kiraya verilinceye kadar geçen süre içindeki kullanımı için, yeni sözleşmede öngörülen bedel üzerinden kullanım bedeli tahsil edileceğinin kurala bağlandığı;
Dava konusu Tebliğ'in XVI. maddesinin 3. fıkrasında, kullanım bedeli ile kastedilenin, yeni kira sözleşmesi ile belirlenen bedelin, geriye yürütülerek sözleşmesiz geçen süreye uygulanması olduğunun anlaşıldığı;
Dava konusu Tebliğ kuralının, daha üst hukuk kuralları olan kanun ve yönetmeliklerde herhangi bir dayanağının bulunmadığı; anılan Tebliğ kuralının, 2886 sayılı Kanun ve mezkûr Yönetmelik'teki, sözleşmesi biten tüm kiracılara (yeniden kiralama talebinde bulunup bulunmamaları açısından bir ayrım yapılmaksızın) sözleşmenin bitiminden sonra kullanımın devam etmesi hâlinde, sözleşmelerinde bir hüküm varsa bu hükmün uygulanması, aksi hâlde ecrimisil tahakkuk ettirilmesi yönündeki düzenlemelere aykırılık taşıdığı sonucuna varıldığı;
Bu çerçevede, davacı ile imzalanan 15/06/2009 tarihli kira sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 14. maddesinde, kira süresinin sona ermesi hâlinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için, cari yıl kira bedelinin yüzde biri oranında ceza ödeneceğine ilişkin kuralın yer aldığı görülmekte olup, 2886 sayılı Kanun ve mezkûr Yönetmelik uyarınca, sözleşmesiz dönemde davacının ödemesi gereken meblağın Kira Sözleşmesinin 14. maddesine göre belirlenmesi gerektiği;
Sözleşmesiz dönemde davacının ödemesi gereken meblağ Kira Sözleşmesinin 14. maddesine göre belirleneceğinden, davacının ihtirazî kayıtla ödediği 3.794.589,04-TL kullanım bedeli ile Sözleşmenin 14. maddesine göre ödemesi gereken meblağ arasında bir fark olması hâlinde, bu farkın davacı şirkete iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle;
300 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği'nin XVI. maddesinin 3. fıkrası ile bu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen İstanbul Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü işleminin iptaline, davacının ihtirazî kayıtla ödediği 3.794.589,04-TL kullanım bedeli ile Sözleşmenin 14. maddesine göre ödemesi gereken meblağ arasında bir fark varsa, bu farkın davacı şirkete iade edilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, dava konusu Tebliğ kuralının ve bu kurala dayanılarak tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu; Daire kararı gerekçesinde belirtilen, sözleşmede yer alan hükme göre kullanım bedelinin belirlenmesinin uygulamada karmaşa yaratacağı gibi Tebliğ hükmü uyarınca hesaplanan bedelin oldukça üzerinde bir bedel tahakkuk edeceğinden, bu durumun kiracılar aleyhine bir durum yaratacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesinin 3. fıkrası ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 3. fıkrasında, kira sözleşmesinin bitim tarihinden sonra taşınmazın kullanılmaya devam edilmesi hâlinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edileceği, aksi hâlde ecrimisil alınacağı düzenlenmiştir. Davacı ile imzalanan 15/06/2009 tarihli kira sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 14. maddesinde, kira süresinin sona ermesi hâlinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için, cari yıl kira bedelinin yüzde biri oranında ceza ödeneceğine ilişkin kural yer almaktaysa da, taşınmazın tahliye edilmemesi nedeniyle öngörülen cezanın, belirtilen dönem için kullanım bedeline yönelik bir düzenleme olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Bu durumda, konuya ilişkin kira sözleşmesinde hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, kira sözleşmesinin sona erdiği 18/02/2013 tarihinden yeni sözleşmenin yapıldığı 15/09/2015 tarihine kadar geçen süre için mevzuat uyarınca davacıdan ecrimisil istenebileceği sonucuna varıldığından, Daire kararının, İstanbul Valiliği işleminin iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen miktarın iadesine yönelik kısımlarının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu düzenleme ile işlemin iptali ile davacının ihtirazî kayıtla ödediği 3.794.589,04-TL kullanım bedeli ile Sözleşmenin 14. maddesine göre ödemesi gereken meblağ arasında bir fark varsa, bu farkın davacı şirkete iade edilmesine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 04/06/2020 tarih ve E:2018/870, K:2020/1246 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 24/05/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X-2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun, "Kapsam" başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasında, "Genel bütçeye dâhil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür."; "Ecrimisil ve tahliye" başlıklı 75. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 1. fıkrasında, "Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.", 3. fıkrasında, "Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi hâlinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir. Aksi hâlde ecrimisil alınır." kuralına yer verilmiştir.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin "Ecrimisilin tespit ve takdir edilmesi" başlıklı 85. maddesinin 2. fıkrasında ise; ecrimisilin tespit ve takdirinde; idarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurların göz önünde bulundurulacağı, 3. fıkrasında ise, kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmazlarda sözleşmenin bitiminden sonra kullanımın devam etmesi hâlinde, varsa sözleşme veya resmî senetteki hükme göre işlem yapılacağı aksi takdirde işgalciler hakkında ecrimisil tespit, takdir ve tahsilatı yapılacağı hususları düzenlenmiştir.
Bu çerçevede, dava konusu Tebliğ'in "Tahliye" başlıklı XVI. maddesinin 3. fıkrasındaki, kira süresinin sona ermesi nedeniyle kiracısı tarafından yeniden kiralama talebinde bulunulan taşınmazların, yeniden eski kiracısına kiraya verilinceye kadar geçen süre içindeki kullanımı için, yeni sözleşmede öngörülen bedel üzerinden kullanım bedeli tahsil edileceği yolundaki kuralın, ecrimisilin tespit ve takdirinde, emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedellerinin dikkate alınacağı yolundaki Yönetmelik kuralı ile bir arada değerlendirildiğinde, belirtilen şekilde ortaya çıkabilecek geçiş dönemine ilişkin durumlara hukuki çözüm bulmakla görevli ve yetkili bulunan davalı idarece adil çözüm getirecek şekilde tesis edildiği anlaşıldığından, hizmet gereklerine ve hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Tebliğ kuralına dayalı olarak tesis edilen İstanbul Valiliği işleminde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/06/2020 tarih ve E:2018/870, K:2020/1246 sayılı kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Temyize konu Daire kararında, 300 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği'nin XVI. maddesinin 3. fıkrası ile bu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen İstanbul Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü işleminin iptaline, davacının ihtirazî kayıtla ödediği 3.794.589,04-TL kullanım bedeli ile Sözleşmenin 14. maddesine göre ödemesi gereken meblağ arasında bir fark varsa, bu farkın davacı şirkete iade edilmesine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 24. maddesinde kararlarda bulunacak hususlar sayılmış olup, (e) bendinde, kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm ile tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarının belirtileceği ifade edilmiş olup, bu çerçevede uyuşmazlık değerlendirildiğinde, davacının ihtirazî kayıtla ödediği kullanım bedelinden iadesi gereken bir miktarın olup olmadığı varsa ne kadar olduğu hususunun kesin ve net bir biçimde belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, Dairesince yapılacak ara kararla, davacının ihtirazî kayıtla ödediği 3.794.589,04-TL kullanım bedeli ile Sözleşmenin 14. maddesine göre ödemesi gereken meblağ arasındaki farkın idareden sorularak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, arada bir fark varsa, bu farkın davacı şirkete iade edilmesi şeklinde kurulan muğlak ve belirsiz hüküm fıkrasında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varıldığından, Daire kararının bu kısım yönünden bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.