20. Hukuk Dairesi 2017/9404 E. , 2018/436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 27.03.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle, .... köyünde sınırlarını bildirdiği yaklaşık 15000 m² yüzölçümlü taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği vasfıyla davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; bilirkişilerin 04/12/2014 tarihli raporu ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 4252,55 m²"lik kısım yönünden davanın reddi ile bu kısmın son parsel numarası verilerek Hazine adına orman vasfıyla tesciline; (A) harfi ile gösterilen 5127,71 m² ve (C) harfi ile gösterilen 6387,05 m²"lik kısımlar yönünden davacıların davasının kabulü ile bu yerlerin ayrı ayrı parsel numarası altında tarla vasfıyla toplam 28 hisse kabul edilerek 7 hissesinin davacı ... adına, 3"er hissenin ise ayrı ayrı diğer davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz taşınmazın tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, arazi kadastrosu çalışmaları 1967 yılında yapılmış, taşınmaz taşlık, çalılık niteliğiyle tapulama harici bırakılmıştır. Daha sonra 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanuna göre yapılarak 06.07.1972’de kesinleşen orman kadastrosu ile 13.11.1992’de kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 6360 sayılı Kanunun gereğince köy tüzel kişiliği kaldırıldığından davada davalı İlçe Belediye Başkanlığı yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımları sağlanmadığı gibi hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısım (A1) ve (A2) olarak ayrılmış, 1992 hava fotoğraflarında da (A2) ile gösterilen kısmının çalılık olarak gözüktüğü açıklanmış ise de fen ve ziraat bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen kısmı bir bütün olarak değerlendirilmiş olup, bu ayrıma değinilmediğinden raporlar arasında oluşan çelişkide giderilmemiştir.
Bu nedenle; 6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir. On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1) ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2) ....Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
-2-
2017/9404 - 2018/436
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı İlçe Belediye Başkanlığı yanı sıra.... Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımları sağlanmalı, taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı;
Dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden hükme dayanak raporlar arasında çelişki oluştuğundan mahkemece, dava konusu taşınmazı ve tüm çevresini gösterir paftasının ilgili kadastro müdürlüğünden getirilerek, çekişmeli taşınmazın ve komşu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının var ise dayanak belgelerinin, tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının, davalı ise dava dosyalarının ilgili tapu müdürlüğünden istenerek dosya içine alınmasına, çekişmeli taşınmaza ait dava tarihinden 20 yıl öncesini gösterir hava fotoğrafları ve memleket haritası ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bir orman, bir ziraat ve bir fen elemanı marifetiyle yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları ve teknik bilirkişilerle yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın tüm yönlerinden fotoğrafları çektirilmeli; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; dava tarihinden 20 yıl önceki hava fotoğraflarının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de hava fotoğrafı ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, dava konusu taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte hava fotoğrafları üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi ayrıca hava fotoğrafları, kadastro paftası ile çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenerek, davaya konu taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün ve bitki örtüsünü oluşturan unsurların sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve varsa kullanım ve imar ihya durumunu belirtir şekilde müşterek imzalı krokili rapor alınıp dosyaya konulmalı tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna aykırı hükmün BOZULMASINA 23/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.