22. Hukuk Dairesi 2016/11922 E. , 2019/9413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 02/01/2008-11/08/2012 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, 08.30-18.30 saatleri arasında yarım saat yemek molası ile haftada beş gün çalıştığını, ayrıca iki haftada bir cumartesi mesai yaptığını, ayrıca şehir dışına şube ziyareti ve denetimlerde mesaiye daha erken başlayıp daha geç bitirdiğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının haftada beş gün 08.30-18.00 saatleri arasında çalıştığını, cumartesi çalışmasının ise 08.30-17.00 saatleri arasında olduğunu, davacının fazla çalışma yapmak için muvafakat verdiğini bu muvafakatin yılda iki yüz yetmiş saati kapsadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde nöbet usulü çalışılarak hafta içinde izin kullandırıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut uyuşmazlıkta davalıya ait işyerinde idari işler satın alma uzmanı olarak çalışan davacının bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan raporda tanık anlatımları doğrultusunda davacının haftada 5 gün 9 saat üzerinden 45 saat çalıştığı ve ayrıca ayda 2 hafta günlük 7.5-6.5 arası ortalama 7 saatten 14 saat daha cumartesi çalıştığı belirlenmiştir. Raporda davacının ayrıca ayda 10-15 defa il dışına diğer Şubelerin yeni kurulum, alt yapı, taşınma gibi işler icabı görevle gittiği, şehir içinde ise ayda ortalama 2 kez 2-2.5 saatlik bir çalışma ile yapıldığı, şehir dışı çalışmalarının |mesai saatinin bitiminden sonra devam ettiği gece 24.00 saatlerine kadar çalışıldığı, ancak bununla ilgili bir belge düzenlenmemiş bulunduğundan kesin bir tespit yapılamadığı ifade edilmesine rağmen, davacının bir ayda cumartesi çalışmaları nedeniyle 14 saat ve ayrıca İl dışına gidip gelmeleri nedeniyle (ayda ortalama 10 gün günde 3 saat olmak üzere) 30 saat, şehir içi mesai saatinden sonraki çalışmalarına yönelik olarak da (ayda 2 kez ortalama 2 saat olmak üzere) 3 saat fazla çalışma yaptığı, böylece ayda toplam fazla çalışma süresinin 47 saat olduğu benimsenerek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Ne var ki, somut uyuşmazlıkta, davacı tanıklarının davacının ayda ortalama 10 gün, günde 3 saat fazla çalışma yaptığına yönelik herhangi bir anlatımı bulunmamaktadır. Davacı tanığı ..., çalıştığı süre boyunca davacının kendisi ile birlikte 5 - 6 kez il dışına gittiğini, ... Kargo"nun aracı ile saat 06:00 civarında ... diğer il ve ilçelere gidip akşam 24:00’te ...’a döndüklerini, bazen 06.00ya kadar çalıştıklarını ifade etmiş ise de; tanık, davalı şirketin değil altyapı şirketinin işçisi olarak 1 yıl süre ile davalı şirkete bağlı ilçelerin şube kurullarında network sistemi altyapı işini yapmıştır. Nitekim beyanında da, davacının şirkette ne iş yaptığını bilmediğini, şehir dışından döndüklerinde davacının tekrar saat kaçta işe başladığını, hafta tatilinde ve bayramlarda çalışıp çalışmadığını da bilmediğini ifade etmiştir. Tanığın davacının çalışma düzenine yönelik olarak somut bilgisinin bulunmadığı açıktır. Bu halde, varsayıma dayalı olarak davacının ayda 10 gün günde 3 saatten ayda ortalama 30 saat fazla çalıştığı kabul edilerek değerlendirme yapılması yerinde olmamıştır. Davacı tarafından ispatlanamayan bu süre dışlanarak, davacının fazla çalışma süresi belirlenmeli ve buna göre yeniden belirlenecek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.