23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/544 Karar No: 2015/254 Karar Tarihi: 01.04.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/544 Esas 2015/254 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/544 E. , 2015/254 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde ; Sanığın önceden doğan bir borç ilişkisine istinaden asli unsurlarından keşide yeri bilgisini içermeyen 25/02/2007 tarihli ve 10.000 TL bedelli çeki katılana vermek suretiyle haksız menfaat temin etmek ettiği, bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Söz konusu çekin üzerinde tahrifat yapılmak suretiyle sahte oluşturulduğuna dair herhangi bir belirlemenin söz konusu olmadığı, sanığın aşamalarda verdiği ifadelerinde; üzerine atılı suça konu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu, borcunu kabul ettiğini, söz konusu çekte keşide yerinin yazılmamış olmasının tamamen unutkanlıktan kaynaklandığını savunduğu, somut olayda sanığın bu savunmasının aksine katılana yönelik herhangi bir hileli davranışta bulunmak suretiyle katılanı aldattığına veya haksız menfaat temin etmeye yönelik davranış sergilediğine dair herhangi bir delilin de sözkonusu olmadığı, yine Yargıtay CGK"nın 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık, suçunun oluşmayacağının belirtilmesi karşısında, suça konu çekin önceden doğan borç nedeni ile sonradan düzenlendiği anlaşılmakla, somut olayda sanığa atfedilen dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığından sanığın atılı suçtan beraatine ilişkin mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 01/04/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.