![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/5994
Karar No: 2021/2488
Karar Tarihi: 24.05.2021
Danıştay 10. Daire 2019/5994 Esas 2021/2488 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5994
Karar No : 2021/2488
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı tarafından esastan, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:
Davacı tarafından, soğuk algınlığı şikayetiyle gittiği Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde 13/08/2014 tarihinde yapılan enjeksiyon sonucu bacağında ağrılar hissettiği ve vücut fonksiyonlarında kayıp oluştuğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 100,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
… İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; Batman Bölge Hastanesi nöroloji polikliniğinde 03/09/2014 tarihinde EMG çekilerek muayene olan davacının, enjeksiyon uygulanmasına bağlı olarak sağ tarafında siyatik sinir tahribatına ilişkin bulguların olduğunu öğrenerek ilgili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu, savcılık soruşturması aşamasında tedaviyi uygulayan kamu görevlileri hakkında Batman Valiliği'nin … tarih ve … sayılı "Soruşturma İzni Verilmemesine" ilişkin kararının 09/06/2015 tarihinde kendisine tebliği üzerine zararı öğrenen davacının bu tarihten itibaren itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca 1 yıl içinde ilgili idareye başvurması gerekirken, öğrenme tarihinden 2 yıllık bir zaman geçtikten sonra 13/06/2017 tarihli dilekçe ile tazminat istemiyle idareye yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine 13/10/2017 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açılan davanın süresinde olmadığı, diğer taraftan davacıya, Mersin Devlet Hastanesi'nce 21/04/2016 tarihinde "Siyatik Sinir Lezyonu İle Uyumlu" teşhisiyle verilen % 47 oranında Engelli Sağlık Kurulu Raporunun, davacının önceden öğrendiği ve bildiği bir durumun tespiti olduğu, davacının sağlığında sonradan ortaya çıkan farklı bir olumsuzluk veya yeni bir teşhis veya tedavi niteliğinde bir işlem olmadığı için zararı öğrenme tarihi olarak esas alınmadığı, kaldı ki davacının bu tarihten sonra da Kanun'un 13. maddesinde düzenlenen 1 yıllık başvuru süresini de geçirek yaklaşık 14 ay sonra 13/06/2017 tarihinde idareye başvurduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacı tarafından; ilk alınan raporda %47 oranında sakatlık gösterilmişken 04/01/2017 tarihli ikinci raporda bu oranın %27 olarak belirtildiği, zararın tam olarak netleşmediği, iyileşme kötüleşme durumlarının bulunduğu, en kötü olasılıkta dahi dava açma süresinin zararın net olarak öğrenildiği tarih olan 04/01/2017 tarihinden itibaren başlatılması gerektiğinden davada süre aşımı bulunmadığı, üç yıldır süren tedavinin olumlu netice vermediği, vücuttaki fonksiyon kayıplarının halen devam ettiği iş göremediği için tazminata esas olmak üzere maluliyet oranının tespiti gerektiği, ceza soruşturması gerekmesine rağmen izin verilmediği, olayda ceza davasını gerektiren eylemin varlığı kabul edilerek ceza zamanaşımının dikkate alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, iş bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2021 tarihinde kesin olarak oy çokluğu ile karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 6. maddesi ile, idareleri idari yargı mercilerinde temsil etme yetkisi, hukuk birimi amirlerine, muhakemat müdürlerine, hukuk müşavirlerine ve avukatlara tanınmış; aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesinde ise, "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir. " hükmüne yer verilmiştir.
Anılan mevzuat hükümleri uyarınca, hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri veya avukatlar tarafından takip edilip idareler lehine sonuçlanan davalarda, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup, "ilgili mevzuat" ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin anlaşılması gerektiği de açıktır.
02/01/2017 tarih ve 29936 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 2. maddesinde, tarifede yazılı avukatlık ücretinin, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığı olduğu kuralı getirilmiştir.
Uyuşmazlıkta; davalı idare vekilince, 21/02/2018 tarihli dilekçe ile davacının istinaf dilekçesine cevap verildiği, 04/06/2018 tarihli dilekçe ile de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz edildiği, davayı takip eden idare vekili bakımından 1136 sayılı Kanun'un 164. maddesinde yer verilen "hukuki yardım" koşulunun sağlandığı anlaşıldığından, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, davalı Sağlık Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile kararın idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönüyle bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.