Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/14772 Esas 2010/27086 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/14772
Karar No: 2010/27086
Karar Tarihi: 23.11.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/14772 Esas 2010/27086 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/14772 E.  ,  2010/27086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İnegöl İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/03/2010
    NUMARASI : 2010/62-2010/72

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ........... vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    İİK.nun 50/1.maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HUMK. nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir.
    İİK.nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken H.U.M.K.nun 9/2.maddesinin 1.cümlesine göre, davalı birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgâhındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde H.U.M.K. nun 9/2.maddesinin 1.cümlesi hükmü uygulanmaz.
    Öte yandan, İİK. nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK’ nun 22. maddesi gereğince, kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde taraflar, yetkili mahkemeyi (icra dairesini) sözleşmeyle belirleyebilirler. Özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmaz, onun yanında varlığını sürdürür; dolayısıyla dava veya icra takibi, alacaklının seçimine göre, hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemede açılabilir.
    Somut olayda, icra takibinin diğer borçlusu .............’e ödeme emrinin 16.02.2010 tarihinde İnegöl’de tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece anılan borçlu yönünden İnegöl İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleşip kesinleşmediği ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda H.U.M.K.nun 9/2.maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna  göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
    SONUÇ  : Alacaklı ............. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.