10. Hukuk Dairesi 2014/14428 E. , 2015/17487 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacı tarafından karşılanan tedavi giderlerinin davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, davacı, 25.10.2008 tarihinde trafik kazası geçirerek yaralanan çalışanı ...’a yönelik yaptığı tedavi giderlerinin davalı Kurumdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, 6111 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi yasal dayanak kabul edilerek, 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ödenen tedavilere ilişkin giderlerin Kurum tarafından karşılanamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, davaya konu tedavi giderlerine neden olan olayın iş kazası olup olmadığı belirlenmeksizin, davacı çalışanının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ya da 4/1-c maddesi kapsamındaki sigortalılıklardan hangisi kapsamında bir çalışan olduğu tespit edilmeksizin, davacının çalışanının sigortalılığının ne zaman başladığı hususları araştırılmaksızın, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı, hüküm kurulmuştur.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Finansmanı Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Süresi” başlıklı 63. maddesinin (f) bendi, “Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri.
Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile, (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usûl ve esaslarını Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel
kişilerle işbirliği yapabilir. Komisyonların çalışma usûl ve esasları ...nın görüşü alınarak Kurumca belirlenir.” düzenlemesini içermektedir.
5510 sayılı Kanunun “İşverenin, genel sağlık sigortalısının ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 76.maddesi;
“İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malûl kalmasına veya malullük derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür.
İlgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması tıbbî yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
Sağlık kurulu raporu ile belli bir işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve çalışılabilir durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın başka işte çalışan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise kendisinden alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 49.maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanunun Geçici 12.maddesinin ikinci fıkrasında “Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder. Devir süreci 1/1/2012 tarihine kadar tamamlanır.” şeklinde genel sağlık sigortasına geçiş hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; mahkemece, davacının çalışanının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ya da 4/1-c maddesi kapsamında hangi sigortalılığı bulunduğu ve hangi tarihten itibaren başladığı belirlenmelidir. Davacının, çalışanının sigortalılığının, 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunması halinde; tedavi giderlerinin sarfına neden olayın iş kazası olup olmadığı tespit edilmelidir. İş kazası olmadığının tespit edilmesi halinde; yasal dayanağın 5510 sayılı Kanunun 63 ve devamı maddeleri olduğu gözetilerek, iş kazası olduğunun tespit edilmesi halinde ise; yasal dayanağın 5510 sayılı Kanunun 76.maddesi olduğu gözetilerek yargılama yapılıp karar verilmelidir. Davacının, çalışanının sigortalılığının 5510 sayılı Kanunun 4/1-c maddesi kapsamında olması halinde ise, yasal dayanağın 5510 sayılı Kanunun geçici 12/2. maddesi olduğu ve dosya kapsamından tedavi giderlerinin 2008/10 ila 2009/12. ayları arası dönemleri kapsadığı gözetilerek,
davacının, sigortalısı için, devir tarihi olan 01.01.2012 tarihinden önceki yaptığı tedavi giderlerinin tahsili istemi yönünden davanın reddine karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davacıya iadesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.