16. Hukuk Dairesi 2017/3071 E. , 2020/3464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 17 parsel sayılı 9.451,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu kaydının iptali ve taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazda, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki dosya arasında yer alan ziraatçı bilirkişi raporu ekindeki taşınmazı gösteren fotoğraflarda taşınmaz üzerinde tarım yapılmadığı görülmesine rağmen raporun kanaat bölümünde temyize konu bölümün 50-60 yıldır işlendiği belirtilmesi nedeniyle çelişki oluştuğu halde bu çelişki giderilmemiş; dava konusu taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine ilişkin olarak 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor aldırılmamış; yine söz konusu hususların tespiti amacıyla streoskopik hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapan jeodezi ve fotogrametri bilirkişinin 09.06.2015 tarihli raporunda temyize konu bölümün 1950 yılında imar-ihyasına başlanıldığı ve 1968 yılında imar-ihyasının tamanlandığı, 1973, 2001 ve 2008 yıllarında halen kullanılmaya devam ettiği belirtilmesine rağmen, farklı bir bilirkişinin düzenlemiş olduğu 22.02.2016 tarihli ek jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda temyize konu bölümün 1953, 1968, 1973, 2001 ve 2008 tarihlerinde boş doğal görünümde olduğu, üzerinde çalıların bulunduğu, sabit sınırların arazi üzerinde mevcut olmadığı ve tarımsal faaliyet yapılmadığının belirtilmiş olması nedeniyle dosya arasında yer alan her iki jeodezi mühendisi bilirkişi raporu arasında da çelişki oluştuğu halde bu çelişki de giderilmemiş, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında mahalli bilirkişilerden maddi olaylara dayalı ayrıntılı olarak beyan alınmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünü komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi ve hangi fotoğrafın hangi taşınmaza ait olduğu hususunda gerekli açıklamayı içerecek şekilde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisleri bilirkişi kurulundan dosyaya getirtilen ve tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; bundan sonra, davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin olarak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.