Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2020/2441
Karar No: 2021/1714
Karar Tarihi: 24.05.2021

Danıştay 2. Daire 2020/2441 Esas 2021/1714 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2441
Karar No : 2021/1714

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı tarafından, Hayvancılık Genel Müdürlüğünde ... Daire Başkanı olarak görev yapmakta iken bu görevinden alınarak Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü emrine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanı olarak atanmasına ilişkin ... günlü, ... sayılı işlem ile boşalan Daire Başkanlığı kadrosuna ... İsimli şahsın atanmasına ilişkin ... günlü, ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla; idarenin kamu hizmetinin gerekleri doğrultusunda personelin görevini değiştirme konusunda kanunen sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif nedenlerle kullandığına dair dosyada herhangi bir bilgi belge bulunmadığı gibi davacının mali haklarının da iki yıl boyunca aynen korunacağı anlaşılmasına rağmen UYAP üzerinden yapılan araştırma neticesinde davacının emekliye ayrıldığı görülmüş olup, bu haliyle dava konusu atama işlemlerinin idari faaliyetlerin sürekliliği ilkesiyle de bağdaşacak nitelikte gerçekleştirildiği kanaatine varıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Davacının öğrenimi, geçmiş hizmetleri ve bu görevlerin niteliği dikkate alındığında, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde sırasıyla alt görevlerde belli süreyle tecrübe elde ettikten sonra Daire Başkanlığı görevine yükselmesi, görev süresi içerisinde başarısız ya da yetersiz olduğunu veya görevini mevzuat çerçevesinde yapamadığını gösterecek nitelikte herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı, somut bir sebep gösterilmeden, salt takdir yetkisine dayanılarak, daire başkanlığı görevinden alınması işleminde hukuka uygunluk görülmediğinden iptaline; dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan, bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine;
Davacının, Daire Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin işlemin iptal edilmesi nedeniyle, yargı kararı uygulanarak Daire Başkanlığı görevine iadesi gerekmekte ise de, davacının dava devam ederken emekli olması nedeniyle hukuki bakımdan ortada yerine getirilmesi gerekli bir yargı kararı kalmadığından, bu aşamada davacının yerine ... isimli şahsın atanmasına ilişkin işlem yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi ile idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde daire başkanlığı görevinden alındığı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek-18. maddesi gereğince Gıda Tarım ve Hayvancılık Uzmanı olarak atamasının yapıldığı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek-18. maddesi gereğince iki yıl süre ile daire başkanlığının mali haklarını eksiksiz almaya devam edeceği gibi iki yılın sonunda da mali yönden Daire Başkanlığı kadrosuna yakın olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Uzmanlığı kadrosunun mali haklarını almaya devam edeceğinden, dava konusu işlem nedeniyle herhangi bir müktesep veya mali hak kaybı bulunmadığı, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda haklı nedenlere dayalı olarak kullanılarak, davacı hakkında usul ve hukuka uygun işlem tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın, temyize konu kısmının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, iş bu kararın taraflara ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava; Mülga Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü'nde ... Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü emrine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanı olarak atanmasına ilişkin ... tarihli ve ... sayılı işlem ile boşalan Daire Başkanlığı kadrosuna ... isimli şahsın atanmasına ilişkin işlemin iptali ile maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 18. maddesinde, "(...) c) Ek göstergeleri 3600 (dâhil) ila 6400 (hariç) olarak tespit edilen yönetici kadro veya pozisyonlarında bulunanlar görevden alındıklarında veya görev süreleri sona erdiğinde;
1) Daha önce 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan merkez teşkilatına ait kadrolar ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlilikleri aynı veya benzer nitelik arz eden merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda bulunanlar daha önceki bu kadro veya pozisyonlarına,
2) Daha önce (1) numaralı alt bentte belirtilen kadrolarda bulunmayanlardan ek göstergesi 3600 (dâhil) ila 6400 (hariç) olarak tespit edilen yönetici kadro veya pozisyonlarında toplam en az üç yıl görev yapmış olanlar ilgili kuruma ait (1) numaralı alt bentte yer alan kadro veya pozisyonlardan kurumlarınca tespit edilmiş olan kadro veya pozisyonlarına,
3) (2) numaralı alt bentte belirtilenlerden üç yıldan az görev yapmış olanlar, bu maddeye göre ihdas edilmiş sayılan merkez veya taşra teşkilatına ait araştırmacı kadro veya pozisyonlarına (...) atanırlar. " hükmü öngörülmüş, söz konusu maddenin üçüncü fıkrasında da; “Birinci fıkra hükmü kapsamında atananlardan birinci fıkra kapsamında yer alan yönetici kadro veya pozisyonlarında kesintisiz olarak en az iki yıl fiilen görev yapmış olanların mali hakları, atandıkları söz konusu kadro veya pozisyonlarda bulunmaları kaydıyla, atandıkları tarihi takip eden ay başından itibaren ikinci yılın sonuna kadar fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç, önceki görevine ait ödeme unsurları esas alınarak verilmeye devam edilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, anılan fıkra hükmüne göre davacının, önceki görevine ait ödeme unsurları esas alınarak mali haklardan yararlanacağı; başka bir ifadeyle, davacının mali haklarının iki yıl boyunca aynen korunacağı anlaşıldığından, iptal edilen dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan bir parasal hak söz konusu olmayacaktır.
Dolayısıyla, davacı tarafından, maddi kayıplarına ilişkin somut bir iddiada bulunulmadığı gibi, mali haklarının da 375 sayılı KHK'nın Ek 18. maddesi uyarınca davacıya emekli oluncaya kadar ödenmeye devam edildiği göz önüne alındığında, kararın; "bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklar varsa yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle, anılan kısmın da onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi