15. Hukuk Dairesi 2017/354 E. , 2017/3223 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... Tekstil İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... 7. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 20.11.2014 gün ve 2013/230-2014/590 sayılı hükmü onayan Dairemizin 28.11.2016 gün ve 2016/5575-2016/4869 sayılı ilâmı aleyhinde taraf vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi kapsamında teslim edilen ve ayıplı olduğu iddia edilen kumaşlar yönünden borçlu olmadığının tespiti ile davalı iş sahibine verilen kesin teminat mektubu ve nakit avans karşılığı verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizden verilen 28.11.2016 gün, 2016/5575 Esas ve 2016/4869 Karar sayılı onama ilamına karşı taraf vekillerince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Davacı dava dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında ayıplı olduğu iddia edilen kumaşlar yönünden 2.191.580,88 TL borçlu olmadığının tespiti ile 640.813,12 TL kesin teminat mektubu ve nakit avans karşılığı verilen 1.068.021,88 TL bedelli teminat mektubunun da iadesine karar verilmesini talep etmiş, bu taleplerinden yalnızca borçlu olmadığının tespiti istenen 2.191.580,88 TL üzerinden dava açılırken yatırılması gerekli peşin harç yatırılmış, diğer talep konusu avans teminat mektubu ve kesin teminat mektubu bedelleri para ile değerlendirilebilen işlerden olduğu halde harç yatırılmamıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesine göre yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevî ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Aynı Yasa"nın 28/1. maddesinin a bendinde karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin geri kalanın kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği hükmü yer almakta olup yine aynı Kanun"un 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı emredici hükmü konulmuştur. 30. maddede ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 409"uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. 6100 sayılı
HMK"da yapılan yollama nedeniyle 409. maddenin yerini HMK 150. madde almıştır. Harçlar Kanunu ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, emredici nitelikte bulunduğundan mahkemece ve Yargıtay"ca re"sen nazara alınır.
Davacı, özel hukuk tüzel kişisi olup, Harçlar Yasası"na göre harçtan muaf olan kişi ve kurumlardan değildir. Nispî karar ve ilâm harcına tabî davalarda, dava değeri üzerinden peşin nispî ilâm harcının alınması zorunludur. Uyarıya rağmen yatırılmaması halinde Harçlar Kanunu"nun 32. maddesine göre müteakip işlemler yapılamayacağından dava dosyasının işlemden kaldırılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun en son 04.12.2013 gün 2013/21-2013/445 Esas, 2013/1625 Karar sayılı ilâmı ve Dairemizin yerleşik uygulamaları bu yöndedir.
Bu durumda mahkemece davacıya, dava değeri üzerinden yatırılması gereken nispî ilâm harcını yatırmak üzere uygun süre verilip, yatırılması halinde bundan sonra yargılamaya devamla davanın sonuçlandırılması, yatırılmaması halinde ise harcı yatırılmayan kısımlar yönünden dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken kamu düzeninden olan harç hususu gözden kaçırılarak eksik harç tamamlattırılmadan davanın sonuçlandırılması doğru olmadığı gibi davalı kurum Türk Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü harçtan muaf olmadığı halde hüküm fıkrasında harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 28.11.2016 gün 2016/5575 Esas ve 2016/4869 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen taraflara geri verilmesine 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.