16. Hukuk Dairesi 2017/2513 E. , 2020/3461 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 144 ada 2 parsel sayılı 5.440,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, çekişmeli 144 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, müşterek murisleri ...’den intikal eden yerlerden olduğu iddiasıyla, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak dava açmışlar; davalı ise, taşınmazın müşterek murise ait yerlerden olmadığını, kendisine ait olduğunu savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların müşterek murisinden intikal etmediği, davalının zilyet ve tasarrufunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı taraf dava dilekçesinde açıkça tanık deliline dayandığı ve ardından süresi içerisinde sunduğu 25.02.2014 tarihli dilekçesinde bildirdiği tanıkların dinlenilmesini talep ettiği halde, mahkemece kurulan keşif ara kararında, davacı tanıklarına keşif gün ve saatini bildirir davetiye tebliğine karar verilmesine rağmen, davacı tarafça isimleri bildirilen tanıklar yöntemine uygun şekilde davetiye ile keşif mahalline çağrılıp dinlenmemiş, bu suretle davacıların iddialarını ispat hususunda sunmuş oldukları tüm deliller toplanmadan sonuca varılmış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı tarafın süresi içerisinde bildirdiği tanıklarına keşif gün ve saatini bildirir usulüne uygun davetiye çıkartılmak suretiyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif mahallinde hazır edilmeleri sağlanarak mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kadastro tespit gününe dek, kimin ne sıfatla ne kadar süre ile zilyet olduğu sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki olduğunda yöntemince giderilmeye çalışılmalı bundan sonra, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davacı tarafın bildirmiş olduğu tüm deliller toplanmadan eksik araştırma ve soruşturma sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.