Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1384
Karar No: 2020/4055

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1384 Esas 2020/4055 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/1384 E.  ,  2020/4055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili ve diğer davalılar ...,...,...,... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...’in 1813, 1814, 1815, 1816, 1817, 1818, 1819, 1820, 1821, 1823, 1824, 1825, 1826, 1827, 1828, 1829, 1831, 1832, 1833, 1834, 1837, 1838, 1839, 1840, 1841, 1842, 1843, 1844, 1845, 1854, 1903, 1904 ve 1905 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle davalılara temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
    Davalılar ...,...,...,..., mirasbırakanın diğer davalılara olduğu gibi davacıya da aynı şartlarda ve aynı niteliklerde taşınmaz vermek istediğini, ancak davacının bu devre yanaşmadığını, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da bulunduğunu; diğer davalı ..., temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mirasbırakan Hüsnü’nün çekişme konusu olan 1813, 1814, 1815, 1816, 1817, 1818, 1819, 1820, 1821, 1823, 1824, 1825, 1826, 1827, 1828, 1829, 1831, 1832, 1833, 1834, 1837, 1838, 1839, 1840, 1841, 1842, 1843, 1844, 1845, 1854, 1903, 1904 ve 1905 parsel sayılı taşınmazlarını diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara devrettiği saptanarak anılan taşınmazlar bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... ..."in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalı ... ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğinden ve nüfus kayıtlarından dava açıldığı sırada mirasbırakanın eşi olan ...’in sağ olduğu ve onun tarafından açılmış bir dava bulunmadığı, ...’in yargılamanın devamı sırasında 07.01.2011 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, mirasbırakandan ...’e intikal edecek miras payı nazara alınmadan, dava tarihine göre davacının mirasbırakan Hüsnü’den intikal eden payı esas alınarak hüküm kurulması gerekirken ...’in payının da hesaba katılması sureti ile hüküm kurulması doğru olmamıştır….Somut olayda, mahkemece davacının payı oranında iptal ve tescile karar verilmişse de, dava konusu edilen her bir taşınmaz için ayrı ayrı tapu kayıt malikleri ve paylar gösterilerek ve davacının dava tarihindeki payı oranında(annesi ...’in payı katılmadan) tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerekirken infaz kabiliyeti olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, Reddine.
    Ne var ki; mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, infaz kabiliyeti olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur.
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
    Somut olayda, dava konusu edilen her bir taşınmazın hangi oranda hangi davalı adına kayıtlı olduğu ayrı ayrı belirtilerek, davacının miras payı oranında iptal-tescile, kalan payların ise kayıt maliki olan davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazların tamamının tapusunun iptaline karar verilerek, davalılar adına yeniden tescil hükmü kurulması doğru olmadığı gibi, iptaline karar verilen paylar hakkında davacı adına tescil hükmü kurulması gerekirken, infaz kabiliyeti olmayacak biçimde “belirlenmesine” şeklinde hüküm kurulması doğru değildir.
    Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin, çekişme konusu taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların paylarına isabet eden değer olduğu kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince, dava 150.000,00 TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle pay oranında iptal-tescil isteğiyle açılmış, mahkemece yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazların tümünün dava tarihindeki değeri 672.605,00-TL olarak tespit edilmiş, davacının miras payına isabet eden değer ise 96.086,43 TL olup, bu değer üzerinden harç ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava konusu edilmeyen davacının annesi ...’in payı da hesaba katılarak 135,878,00 TL üzerinden fazla harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, bu durumda her bir davalının sorumlu olduğu harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
    Davalıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi