Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4912
Karar No: 2020/7159
Karar Tarihi: 26.11.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/4912 Esas 2020/7159 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/4912 E.  ,  2020/7159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki asıl dava ve karşı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı karşı davalı; kast ajansı olarak faaliyet gösterdiklerini, davalı ile aralarında 16.06.2010 tarihli bir sözleşme bulunduğunu, sözleşme kapsamındaki faaliyetler neticesinde davalının ünlü bir oyuncu haline geldiğini, sözleşmede onay olmaksızın üçüncü kişilerle çalışmayacağını taahhüt etmesine rağmen davalının habersizce ... isimli dizi projesinde rol aldığını, ardından komisyon ücreti ödememek için haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek, sözleşmenin 12. maddesinde haksız fesih halinde cezai şart olarak kararlaştırılan 100.000 Amerikan dolarının dava tarihindeki karşılığı olan 202.000 TL ile yoksun kalınan kâra ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı karşı davacı; davalı şirketin 16.06.2010 tarihli sözleşmeden doğan yükümlülüklerine aykırı davrandığını, sözleşme süresi olan üç yıl boyunca sadece bir projede yer alabildiğini, Huzur Sokağı isimli dizinin yapımcılarından teklif aldığını, bu teklifi davacı tarafa bildirerek davacı ile dizi yapımcısı şirket arasında iletişim kurulmasını sağladığını, daha sonra yapımcı şirket yetkililerinden davacı şirketin sahibi olan ... ’nun yapımcı şirket ile aralarında görülmekte olan bir dava nedeniyle şirketlerine bağlı olan bir oyuncunun bu yapım şirketine ait bir dizide yer almasına izin vermeyeceğini beyan ettiğini öğrendiğini, belirtilen tüm bu nedenlerle sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, ayrıca davacı taraftan dava konusu sözleşme süresi boyunca yaptığı tek işten kaynaklı olarak 7.500 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi ile, 7.500 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davasının kısmen kabulüne; 50.000 TL cezai şart ile 7.500 TL alacağın davacı alacağından mahsubu ile taleple sınırlı olarak 3.000 TL yoksun kalınan alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Asıl davada davacı, davalı ile akdedilen 16.06.2010 tarihli sözleşmeye aykırı olarak davalının kendilerinin aracılığı ve haberi olmaksızın bir dizi projesinde yer aldığını, komisyon ücreti ödememek için aralarındaki sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ileri sürerek haksız fesih sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ile yoksun kaldıkları kârın davalıdan tahsilini talep etmiş; karşı davada davacı,
    davacı-karşı davalının ilgili dizi projesinin yapımcı şirketi ile aralarındaki kişisel husumet sebebiyle dizide yer almasını engellediğini, davacının sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini, davacı-karşı davalıdan 7.500 TL alacağı olduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi ile 7.500 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 107. maddesi) 123. maddesine göre karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir. Süre verilmesini gerektirmeyen durumları düzenleyen Kanunun 124. maddesinde de borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağının anlaşılması halinde süre verilmesine gerek olmaksızın alacaklının Kanunun 125. maddesinde düzenlenen; borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat talep etme, borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilme ve sözleşmeden dönme seçimlik haklarından birini kullanabileceği, sözleşmeden dönme hakkının kullanılması halinde de tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacağı düzenlenmiştir.
    Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dosya kapsamından ve dava konusu dizinin yapımcı şirketin yetkilisi olan ...’in tanık olarak verdiği ifade içeriğinden, davacı-karşı davalı şirketin, ilgili dizinin yapımcı şirketi ile aralarında devam eden dava ve husumet sebebiyle davalı-karşı davacının anılan dizide yer almasına engel olduğu sabittir. Nitekim davalı-karşı davacı 13.09.2013 tarihli ihtarname ile davacı-karşı davalı ile aralarındaki sözleşmeyi feshetmiş, daha sonra 23.09.2013 tarihinde anılan dizi film projesinde yer almak üzere sözleşme akdetmiştir. Buna göre Mahkemece her ne kadar davalı-karşı davacının süre vermesizin sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda yer alan somut bilgiler değerlendirildiğinde TBK’nın 124. maddesinde düzenlendiği üzere davalı-karşı davacı yönünden dava konusu sözleşmeyi sona erdirmesi için artık süre verilmesine gerek duyulmayan bir hâlin oluştuğunun kabulü gerekmektedir. O halde, Mahkemece, davalı-karşı davacının davacı ile aralarındaki 16.06.2010 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davacı-karşı davalının tüm temyiz itirazları ile davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı-karşı davalının tüm temyiz itirazları ile davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, asıl dava yönünden 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, karşı dava yönünden 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi