Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1325 Esas 2021/5674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1325
Karar No: 2021/5674
Karar Tarihi: 13.09.2021

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1325 Esas 2021/5674 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme tarafından verilen hükümde, davacının hırsızlık suçundan tutuklu kaldığı ancak beraat ettiği belirtilmiştir. Davacı, tutuklu kaldığı süreye karşılık maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının talebinin kısmen kabul edilerek 5.093,30 TL maddi tazminatın yanı sıra 10.000,00 TL manevi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak, manevi tazminatın miktarının belirlenirken nesnel bir ölçüt olmadığı ve taleple bağlılık ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle hüküm, kanuna aykırı görülmüştür. Bu sebeple, maddi tazminat miktarı 3.523,83 TL'ye indirilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. Kararda, davacının talebinin dayanağı olan CMK'nın 142. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın tutuklama süresi ile ilgili hükümleri de yer almaktadır.
12. Ceza Dairesi         2020/1325 E.  ,  2021/5674 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 5.093,30 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/203 Esas – 2014/374 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının hırsızlık suçundan 08.11.2006-02.08.2007 tarihleri arasında 267 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 5.093,30 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
    Gerekçeli karar başlığında, ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün ""Yakalama veya tutuklama sonrası KYO veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat"" olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak görülmüştür.
    Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, taleple bağlılık ilkesi gereği ve temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’3.523,83’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’5.093,30’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden davacı lehine hükmedilen maddi tazminat miktarının “3.523,83” TL’ye indirilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.