19. Hukuk Dairesi 2017/5529 E. , 2018/5522 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av.... ile davalı vek. Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasındaki alt işverenlik sözleşmesi nedeniyle oluşan cari hesap alacağının tahsili için başlattığı icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından çalıştırılan işçilerin SGK primlerinin doğrudan müvekkili tarafından ödendiğini, davacı cari hesaplarında oluşan artı bakiyenin, 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa uyarınca erken ödeme nedeniyle yapılan %5 erken ödeme indirimine ilişkin tutarların davacı tarafından faturalara yansıtılmadığı ve cari hesaptan mahsup edilmediği için oluşan ancak gerçekte olmayan bir cari hesap alacağı olduğunu, müteahhit kârını alan davacının alt işverenlik nedeniyle davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığını, taraflar arasında oluşan uygulamaya göre 2008 yılından bu yana alacaklı olduğunu ileri sürmeyen davacının kötü niyetli olduğunu, davalının temerrüte düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talep edemeyeceğini ve alacağın likit olmadığını savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranış hususunda davalınında razı olduğu, davacı delili olan mutabakat belgesi ve davalının kendi defterlerine göre davacıya 31/12/2013 tarihi itibariyle 188.344,09TL borçlu olduğu bu borç miktarından 2014 yılında yapılan banka ödemeleri düşüldüğünde davalının takip tarihi itibariyle 179.693,57TL borçlu olduğunun anlaşıldığı ve davalının takipten önce temerrüte düşürülmediği için işlemiş faiz talep edilmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 179.693,57 TL asıl alacak üzerinden devamına fazlaya yönelik isteğin reddine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususların ilk derece mahkemesinde değerlendirilip yeterli gerekçe ile reddedildiği, icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.